Perspective Perpective Sayi 33 | Page 83

Türkiye’de tek olacak, çok güzel bir ajanda çıkartacağız. Ajanda gibi değil de kitap gibi, eğlenceli, hem stickerlar hem mottolar olacak içinde. toğrafları seçmeye çalışıyoruz. Anları sahiplenmeye çalıştığımız içinde kişile- rin ön plana çıkmadığı fotoğrafları se- çiyoruz. Fotoğrafın kalitesinden çok da konseptinin değerine bakıyoruz, kalite çok kötüdür belki ama anın sıcaklığı- nı çok iyi hissedebiliyorsunuzdur, biz bunu kullanmaya çalışıyoruz. P: Mutluyumçünkü Shop’ta yer ala- cak ajanda ve kırtasiye ürünlerinden bahsettik. Bizleri bekleyen başka sürprizler var mı? S.C: Evet Mutluyumçünkü Shop tama- men değişecek. Geçtiğimiz seneyi giriş dönemi olarak düşünebiliriz. Aslında benim işim marka yaratmak. Milyon do- larlarla marka yaratmak başka, insanın kendi markasını yaratmak bambaşka bir şeymiş. Geçen sene marka olduğumuza inanmıyorum. İki kızın birleşip tişört yapıp satışa sunması marka olduğunu anlamına gelmiyor. Marka olmak Türki- ye’deki 10 kişiden birinin seni tanıması demek. Ancak şu an bizi küçük bir grup tanıyor. Biz bu sene herşeyi değiştiriyo- ruz. İsim aynı ama logo, konsept, web sitesi ve fotoğraf çekimlerimiz değişi- yor. Artık fotoğraf çekimlerimiz daha profesyonel olacak. Bütün ürünlerimizi video çekimleriyle satışa sunacağız. Ar- tık tekstil ürünleri olmayacak. Az önce de söylediğim gibi aksesuar ve kırtasiye odaklı bir marka olacak. Kitap çıkacak, Mutluyumçünkü’nün en büyük sürprizi ise tema kitabı çıkaracak olmamız. Bu tema kitaplarını da seriler halinde de- vam ettireceğiz. P: Markalaşmaya nasıl başladınız? Bu süreç nasıl işledi? S.C: Mutluyumçünkü büyüyünce bir şey yaratalım istedik ve bir kupayla başladık. İnsanların kullanmaktan zevk alacağı üzerinde #Mutluyumçünkü ya- zan kupalar yaptık. Sadece bir kupadan başladık sonra geliştirerek devam ettik. Hayal ettiklerimizi gerçekleştirme fırsa- tını bu sene bulduk. nız harekete geçmeli ve hiçbir şey için beklememelisiniz. Plan yaparak geçen zamanların büyük bir kayıp olduğunu düşünüyorum. Bir şey aklınıza geliyorsa uygulamaya koymalısınız, bu aşk ilişki- leri için de geçerli. O aşkı kafanda ku- racağına yaşamalısın. Yurtdışına gitmek istiyorsan ama paran yoksa bir kafede part-time çalışmalı ve para biriktirmeli- si yani istediklerin için adım atmalısın. Çünkü hemen atılan adımlar hep güzel şeyler getirir. İnsanların hakkımızdaki olumlu ya da olumsuz fikirleri çok gün- demimiz olmamalı. Ritmimizi kendimiz belirlemeliyiz başkaları değil. Bireysel- leşmeliyiz, hem arkadaşlık hem aşk iliş- kilerinde bu çok önemli. P: Sizin hakkınızda bilmediğimiz 3 şey nedir diye sorsak? S.C: Dışarıdan göründüğümün aksi- ne çok agresif bir insanım. Sinirli de- ğilimdir ama ani çıkışlarım olabilir. İş hayatımda çok organize olsam da çok dağınık biriyim. Çok kötü araba kulla- nırım. Neredeyse her ay kaza yaparım. Çok aşırı komikliklerim vardır ama esp- ri gibi değil daha çok durum komedisi tadında. P P: Biz üniversite öğrencilerine ver- mek istediğiniz tavsiyeleriniz var mı? S.C: Okul dönemlerinizin kıymetini bilmek gerek diye düşünüyorum. 18 yaşıma geri dönseydim 5 yıl sonra ne olacağımı anlamaya çalışırdım. Eğer büyük şeyler gerçekleştirmek istiyorsa- Sim’in favorileri En sevdii film: Persepolis En sevdii kitap: Başarma Alışkanlığı, Sofie’nin Dünyası En sevdii yemek: Mantı En sevdii ehir: Roma En sevdii içki: Cardinal Melon Stilini en beendii kadn: Alexa Chung 79