özel bir statüye sahip olduğunu birlik
potasında erimeyeceğini savunuyor-
lardı.
Propaganda sürecinde AB’den ayrılmak
isteyenler ise:
• Göçmen sorununu özellikle vurgula-
yarak başta sağlık olmak üzere kamu
hizmetlerinde baskı yarattığını,
• İngiltere hükümetinin göçmen sayısı-
nı 100 bine düşürmeyi vaat ederken
bu sayının 300 bine yaklaştığını ve
hükümetin göçmen sayısını kontrol
altına alamayacağını,
• Ülkenin Fransa ve Almanya’nın pazarı
haline geldiğini ve ucuz hammaddeyi
pahalı fiyata ithal ettiği,
• Ülkenin, AB düzenlemelerinin dışına
çıkarak farklı ülkelerle ticaret yapabi-
leceğini ve aynı ticaret hacmini koru-
yabileceğini,
• Ekonomik sıkıntıda olan AB ülkeleri-
ne yardım için ortak bütçeye para ayır-
dığından bu durumun ülke ekonomisi
için fazladan bir harcama olduğunu,
• NATO ve BM’de yer alıp küresel ro-
lünü koruyabileceğini ve birlikten çı-
karak tayin ettiği egemenlik haklarını
geri alarak ulus-devlet anlayışının pe-
kişeceğini savunuyorlardı.
23 Hazran’dak
referandum
sonucunda
halk %51,9 le
AB’den ayrılma
kararı verd.
Ve nihayetinde 23 Haziran’daki referan-
dum sonucunda halk %51,9 ile AB’den
ayrılma kararı verdi. Referandum sonra-
sı kalma taraftarı olan Başbakan David
Cameron, ayrılma sürecini başka bir
başbakanın yönetmesi gerektiğini bildi-
rerek istifasını açıkladı. Diğer yandan,
referandumda kalma yanlıların baskın
olduğu Kuzey İrlanda ve İskoçya’da
Britanya’dan ayrılmaları için referandum
yapma olasılığı oluştu. Ani etki olarak
Sterlin 1985’ten bu yana dolar karşısın-
da en düşük seviyesine geriledi.
45
AB’den ayrılma kararı ile İngiltere’yi önü-
müzde hızlı ve radikal bir süreç bekliyor.
Brexit’in olağan etkilerinden bahsedecek
olursak ekonomik olarak finans mer-
kezi Londra’nın bulunduğu İngiltere’de
yatırımın ciddi bir şekilde düşeceği ve
kendisiyle ticaret yapan ülkeleri de etki-
lemesi söz konusu. Bu da, birbirine de-
vasa bir şekilde entegre olmuş bu pazar
ağının krize girmesine sebep olacaktır.
Diğer taraftan, İngiltere’nin ekonomik
yalnızlığına girmesinin sonucu olarak
ihracat boşluğunu doldurmaya çalışma-
sı ve pazar arayışına girmesi uzun bir
süreç gerektirecektir. Ayrıca bu sorun,
İngiltere’nin her devlet ile ayrı ayrı de-
taylı bir şekilde ticaret anlaşması yapma-
sını gerektiriyor.
Ek olarak, yaklaşık 3 milyon AB işçi-
sinin faaliyetinin sekteye uğraması ve
istihdamı etkilemesi büyük bir tehdit
teşkil ediyor. Maliye Bakanlığı’nın açık-
lamasına göre ayrılığın 30 milyar sterli-
ne mal olacağını ve telafisi için halktan
fazla vergi alınacağını belirtiyor. Bu da
beraberinde orta vadede büyüme sıkın-
tısı getiriyor. AB ise İngiltere eksikliğin-
den dolayı büyük bir sermaye akışından
mahrum olacak, ekonomisinde büyük
sıkıntılar yaşayacaktır.
Siyasi açıdan ise İngiltere’nin ayrılığı, AB
üyesi ülkelerdeki aşırı sağ ve ayrılıkçı
partilere birlikten ayrılma umudu verdi
ve bu durum referandumlara yol açacak
gibi gözüküyor. Ayrıca hâlihazırdaki Ku-
zey İrlanda sorunu ve İrlanda ile birleş-
me olasılıkları var. Son olarak doğal bir
şekilde hükümet değişikliği İngiltere’yi
bekliyor.
Öncesi ve sonrası ile İngiltere tarihinde
önemli bir konuma sahip olan Brexit,
hem İngiltere açısından hem de küresel
açıdan önemli bir etkiye sahiptir. Fakat
bu sürecin nasıl işleyeceği belirsizliğini
korusa da İngiltere’nin uzun vadede bu
süreç içerisinde nasıl bir politika izleye-
ceği merak konusu. P
KAYNAK
www.ankaenstitusu.com
www.hizb-ut-tahrir.info.com
www.ntv.com