Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 89

Bu filmin sizin beklentinizi de karşıla- yacağını düşünüyorum. Auistin Wright’ın “Tony and Susan” kitabından uyarlama olan yapımcılı- ğını, yönetmenliğini ve senaristliğini moda tasarımcısı Tom Ford’un yaptı- ğı bu film: Nocturnal Animals. Tom Ford’un ikinci filmi olan bu film, Ara- lık 2016’da vizyona girdi. Birçok ödü- le aday gösterildi ve bazılarını kazan- dı. Neo-noir ve psikolojik gerilim türü olan bu film, eleştirmenler tarafından güzel notlar almayı başardı. Filmin müziklerini, daha önceki filmlerinde olduğu gibi notalarıyla duygulara do- kunduran Abel Korzeniowski üstlen- di. Görüntü yönetmenliğini, filmde de hissedeceğiniz gibi oldukça tecrübeli Seamus McGarvey yaptı. Filmin oyun- cularını söylemeden geçmeyeceğim tabii ki: Amy Adams, Jake Gyllenhall ve Michael Shannon gibi birbirinden harika isimler kameranın karşısınday- dı. Filmde Tom Ford’un modacılığını sonuna kadar hissedebilirsiniz. Mo- dadan sinemaya geçişin çok kolay ol- madığının söylenmesi mümkündür. Fakat filmde bir modacının mükem- mellik arayışının sonuçsuz kalmayaca- “Söylenen sözler eninde sonunda yitip gider ama kağıda dökersem sonsuza dek yaşarlar.” ğını göreceksiniz. Eğer modacıların yaptığı filmler hep böyle olacaksa buyursunlar kameranın arkasına! Tabii müzikler ve sinematografi de harika bir şekilde yapılmış. Hika- ye filme muhteşem bir şekilde üç farklı kurguyla yerleştirilmiş. Filmin retrospektif ilerleyişi gayet başarılı. Filmde neredeyse her sahne bir tab- lo. Zaman zaman filmi durdurarak sadece ekrana baktım. Karakter ve arka planın kullanılışı gerçekten et- kileyici! Jake Gyllenhall’ın oyunculuğundan her zaman etkilenmişimdir. Film- de de karakterin hakkını sonuna kadar vermiş. Edward karakteriyle filmde yerini almış ayrıca filmde geçen kitabın hikayesinde Tony’yi de canlandırıyor. Bize karakterin tüm duygularını içtenlikle aktardı- ğını söyleyebilirim. Çaresizliğini ve acısını yüreğimiz burkularak izliyo- ruz. Filmimizde Amy Adams, Susan karakterine hayat veriyor. O sene Arrival filmiyle de karşımıza çık- mıştı. Bir senede böylesine başarılı iki filmde oynayıp hakkını vermek her oyuncuya nasip olmaz. Susan karakterinin kendi içinde yaşadığı iç çatışmayı güzel bir şekilde verse de zaman zaman fazla mı durağan oynuyor diye sorgulayabiliriz. Yar- dımcı karakterlere değinmezsek ayıp olur! Gerek Michael Shannon gerekse Aaron Taylor-Johnson film- de olmasalar film bu kadar güzel olur muydu bilemiyorum. İkisinin de ana oyunculardan çok daha iyi performans gösterdiklerini düşünü- yorum. Şimdi filmin içeriği hakkında spoi- ler vermeden bilgi vermeyi amaçlı- yorum. Öncelikle filmimiz üç fark- lı kurgu ile ilerliyor. Bir filmde üç farklı film izlediğimizi düşünebili- riz. Gerçek dünya, gerçek dünyanın geçmişi ve filmdeki romanın hika- yesi ayrı ayrı kurgulanarak, harman- lanmış. Filmde meydana gelen bir olayın sonucu, geçmişine bakılarak ilerliyor. Filmde renkler çok kes- kin bir şekilde kullanılmış. Kırmız ı renklerin ağırlığını hissedebiliyor- sunuz. Rengin bu kadar ağır basma- sı da zaman zaman sizi boğabiliyor. Filmin roman anlatımı dışındaki hi- kayesinde donuk ifadeler geniş yer kaplıyor. Susan’ın yaşadıklarının ve ruh halinin yansıtılması için tercih 85