Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Página 74

S Seyyah Cebelitarık Yolunda Güzel bir dosttu veda ettiğim, Sevilla’dan ayrıldım. Andalusia, bambaşka bir dünya; ama kesinlikle yabancı değildi. Flamenkoyu, kırmızıyı, gitarı kahkahalarla sarmalayıp veda ettim. Şahin Başol [email protected] Y eniden güney yönünde yol alma vaktim gelmişti. Güneş, tepesin- den düşmeye başlar gibi oldu ki, artık hava değişmişti. Elgoibar’dan Madrid’e geçerken fark ettiğim ve koca coğrafyanın oyuncularından biri, boz- kırlar, kurak alanlar; yerlerini ağaçlar alıyordu artık. Uzun yolculuğumu coğrafik temellere göre ayırma niyetim olmamıştı. Lakin engelleyemiyordum, 70 Cebelitarık, bir toprak ki çocukluk hayalim, bir deniz ki kültürleri cezbeder. yolun bu anına kadar hissetmediklerim açığa çıkıyor, düşünmediklerim kafamı karıştırıyordu. Tarifa’ya geldiğimde yersiz olmadığı- nı kanıtlayan içgüdüsel davranışlarım, hak ettikleri takdiri kısa sürede aldılar. Tarifa? Yollarında yeldeğirmenleri olan şehirdi –ilk bakışta-. İlerledikçe de, dağ- lardaki kocaman abilerine özenmiş gibi süratle ve sarsılarak dönen rüzgârgülleri. Sonrası, sağıma baktım. Tabi ya, rüzgârın kendisi! Bodur ağaçların dallarını savuran, rengârenk yelken- lerle sörfün tadını çıkartan rüzgâr. Ve de değirmenlerin durduğu dağlardan daha engin okyanus. Daha da tadını çıkarmak isterdim, ama acelem vardı. Neredeyse koşar adımlarla geçtiğim sokaklar, yol ke- narında çantamın sarstığı sandalye-