Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 49

bilecek güce sahip değilken otoriter ve güçlü görünmeye çalışıyorlar ve bütün problem de bundan kaynak- lanıyor bence. Yani biraz daha naif, biraz daha kadına yakın düşünseler, olaylara daha pozitif bakıp çözmeye çalışsalar bunların hepsi çözülecek gibi geliyor. Bence birazcık kadınları örnek alsın erkekler, kadın olsunlar demiyorum, örnek alsınlar diyorum. P: Ülkemizdeki tabuları da göz önün- de bulundurursak aileleri tarafından cinsiyet kimliği problemi çeken ço- cuklara ne gibi bir destek sağlanabilir? Bu konuda hangi derneklerden fayda- lanabilirler? Anlık yaşıyorum, anlık seviyorum her şeyi. P: Sosyal medyada da sizi çok seven, çok destekleyen insanlar var. Sosyal medyanın etkisi nedir ve sizi bu sevgi nasıl hissettiriyor? önemli. Siz çok aktif şekilde kullanabili- yorsunuz, bir de her şeyini biliyorsunuz, bilmem neyi yayınlıyorsunuz, yorum yapıyorsunuz, buluyorsunuz. Ben bazen sizin gibi gençlerden yardım istiyorum, şu nereden çıkacak falan diye. O yüz- den sosyal medya çok önemli. Büyük bir ihtimalle artık magazinciler bile sosyal medyayı kullanır oldular. Herhangi bi- risinin yayınladığı bir şeyi sosyal med- yadan alıp yayınlayabiliyorlar, yani her yerde olmak zorunda değiller. 28 ma- gazinci etrafta dağılıp bütün konserleri çekmiyor artık. O yüzden ben de kul- lanmayı öğreniyorum ama bazı kıstas- larım var. Mesela, yediğim yemeği koy- muyorum ben. Koyanları kınamıyorum, hiç kimse yanlış anlamasın ama ben ye- diğim yemeği “Bunu yiyorum şu anda, inanılmaz lezzetli,” şeklinde paylaşmı- yorum. Böyle şeyler yapmıyorum. Ger- çekten görmek isteyebileceğinize ken- dimce inandığım şeyleri koyuyorum. Mesela, bir sahne programının hepsini canlı yayın yapabilirim, böyle bir ye- teneği var sosyal medyanın ama oraya zamanını ayırıp, gerçekten orada para ödeyip, yer ayırtıp, gelenler var. Bazen gelemeyenler için tadımlık diye video koyuyorum o sahne programı bittikten sonra. Bazen ayrıcalığı olması gerekiyor, yani şimdi Nükhet Duru’nun konserini izlerken aldığın tatla albümünü dinler- ken aldığın tat aynı mıdır? Sonuçta ikisi de Nükhet Duru ama orada bambaşka bir şey. O konularda biraz daha eski ka- falı olduğum için birazcık daha o lezzet- te kalmasını istiyorum. O yüzden öyle canlı yayınlar falan yapmıyorum ama bana yazılan her mesajı okuyorum. Ara- da reklamlar var, reklamlarını yapanlar var. Onları beğenmiyorum. Sadece yazı- lan mesajları okuyorum, eğer okuyorsan zaten bunları görebiliyorsun. Bu da bir sosyal medya kullanıcısı olmak değil mi? Mesajları okuyor olmak. Bir videomun altına 2900 tane mesaj var. Hepsini tek tek beğeniyorum, düşünün. A: Sizleri seyrettiğim zaman anlıyo- rum ki sosyal medya gerçekten çok P: Hayatta en sevdiğiniz, en değer verdi- ğiniz şey nedir? A: Yaşasın, çok güzel bir soru. Önce şunu söylemek istiyorum; tabu dedi- ğin şeyi herhalde akıllı birisi koymuş ki bunu geliştirebilmiş ve insanların tabuları olmuş. Madem koymuş, yı- kabiliriz de... Neden yıkma yalım? Bu bizim elimizde. Ondan daha zeki olup “Arkadaşım bak bu tabu yararlı bir şey değil, kötü bir şey. Bu duvarlar önemli değil, bunları yıkalım.” diye- biliriz. diyebiliriz. En başta biz bunu yapabiliriz. Ailelerinden önce sizler yapabilirsiniz. Üniversitede gördüğü- nüz, sizinle birlikte okuyan, cinsiyet kimliğini değiştirmek isteyen veya cinsel yönelimi farklı olan herkese selam verebilirsiniz. Aileleri içinse bir sürü dernek var. LİSTAG (Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks Bireyle- rin Aileleri ve Yakınları Derneği) var, LADEG (LGBTIQ+ Aile ve Yakınla- rı Destek Grubu) var. Buradan gidip destek alabilirler. Hatta “Gittiğim za- man görünürüm”, “Benim görünürlük problemim var” diye düşünüyorlarsa derneği aradıklarında bu ailelerden birisi onlara anlatabilsin diye çay- kahve içmeye bile gidebiliyor. Artık teknoloji çağında yaşıyoruz. Benim yaşadığım çağda, biz gidip kütüpha- nede eşcinsellik, translık ile ilgili kitap arıyorduk. Şimdi arama motorlarınız var. Bütün arama motorlarına yazdı- ğınız zaman her şey çıkıyor. LİSTAG, LADEG ailelere en güzel yardımcı ola- cak olan derneklerdir. LGBT dernek- leri diye yazdıklarında hepsi çıkıyor ve hepsinden yardım alabilirler. A: Yani, en sevdiğim diye ayırt etmem ki hiçbir zaman hayatta. Anlık yaşıyo- rum her şeyi. Mesela şöyle anlatayım bunu, şu an pizza yiyorsam pizza en sevdiğim, ama akşam yemeğinde çorba içecek- sem çorba en sevdiğim. Anlık yaşıyo- rum, anlık seviyorum her şeyi. Son- rasında aman çorba içerken ıyy pizza da demiyorum. O an, anlık olarak her şeyi seviyorum. En sevdiğim şey, en sevdiğim renk, bilmem ne filan diye ayırt etmiyorum. Kendim böyle han- dikaplara düştüğüm için biliyorum. Hep dedim ki ben asla kahverengi giy- mem, hiç sevmiyorum. Sonra bir bak- tım bir gün sütlü kahve bir elbise giy- dim ve bu kadar güzel olamaz. Kendi kendimi rezil ettim bakar mısın? Asla dedim ya, bundan sonra dedim böyle. Demek ki hiçbir zaman asla dememek gerekiyor. P: Peki son olarak üniversite öğrencisi okurlarımıza neler söylemek istersi- niz? A: O kadar değerli yıllar ki, tadını çı- karsınlar. Gerçekten çok değerli, bi- liyorum bazen çok sıkışıyorlar, bazı derslere çalışamıyorlar ama onun bütünlemesine girmenin de tadını çıkarsınlar. Onu kurtarmaya çalış- manın da tadını çıkarsınlar. Bir kere herkesin farklı farklı yerlerden geldiği, inanılmaz kozmopolit bir kampüsün içerisindesiniz düşünsenize. Herkes- ten bir şeyler öğrenmeye çalışsınlar. Hiçbir şey öğrenemiyorlarsa yöre- sel bir yemek öğrenmeye çalışsınlar. Birbirleriyle bilgi alışverişi yapsınlar. Dünyada bazı kanunlar var mesela termodinamik kıyamet diye bir kanun var, maddeden maddeye ısı akışı, bilgi akışı da böyle bir şey. Birbirinize bil- diklerinizi aktarın ve hepiniz biliyor olun. Ben birbirlerinin her şeyini bilen insanların sadece bakışarak bile konu- şabileceğine inanıyorum. O yüzden tadını çıkarsınlar okuyucularınız. Be- nimle röportaj yaptığınız için de çok teşekkür ediyorum. Çok tatlısınız, ha- rikasınız. Yaşasın üniversite! P 47