Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 32

D

Dosya

TABULARI YIKAN İNSANLAR

Nesiller boyu aktarılan bir zehirdir tabular. Toplumları körelterek gelişmelerine engel olur. Fakat eninde sonunda doğrular yolunu bulur ve toplumlar aydınlığa çıkar.
İrem Bektaş ibektas @ gsuik. co
30

B

elki de yüzyıllardır insanoğlu tabular konusunda tartışır ve bu“ sosyal yasaklar” dan nasıl kurtulacağı konusunda kafa patlatır. Ama gerçekte kimse kolay kolay kurtulamaz çünkü toplum bireyi etkileyen en güçlü yapıdır. Toplumun benimsediği bir şeyden birey olarak vazgeçmek veya ona karşı çıkmak insan psikolojisi için oldukça zor bir eylemdir. İnsan var olduğundan beri nesnelere ve hatta kişilere“ kutsal” ve“ kirlenmiş” anlamlarını yükler. Gerek yaşadığı olumlu olumsuz çoğunlukla tesadüfi deneyimlerle, gerekse dinsel birtakım görüşlerle eski çağlardan beri iyi kötü kavramlarını ayırmak amacıyla yapar bunu. Ama bazı insanlar vardır ki onların kendi doğruları vardır. Toplum yanlıştır onlara göre ve bunun değişmesi gerekir. Sineye çekmezler, başkaldırırlar ve bu dar görüşleri yıkmak adına ellerini taşın altına koyarak herkese, her şeye karşı göğüs germekten korkmazlar.
Tabuların çok eski zamanlardan varoluşu gibi bu başkaldırılar da yine çok eski zamanlara dayanır. 1400’ lü yıllardaki Yüzyıl Savaşları boyunca ülkesi Fransa’ yı, İngiltere’ ye karşı koruyan bir Katolik Azizesi olan Jeanne d’ Arc aklıma ilk gelenlerden bir tanesi. Şövalyeliğin meşhur olduğu, savaşların ataerkil toplumlarda erkekler tarafından yürütüldüğü zamanlarda Jeanne d’ Arc sonunda din adamları tarafından yakılsa da azize ilan edilen bir kadın olarak cephelerde savaşmış bir efsanedir. Daha sonralarında yine dayatılan geleneklere ve kurallara karşı bir diğer kadın ise Hintli Mirabai’ dir. Soylu bir Hindu aileden gelen Mirabai gelenekleri doğrultusunda evlenmeye zorlandığı eşini reddederek kendini Krishna dinine verdi ve Hinduizme yeni bir soluk getirdi.
Rönesans Dönemi’ nin bilimsel yöndeki devrimine en büyük katkı sağlayanlarından biri olan Galileo Galilei, Katolik Kilisesi’ nin hüküm sürdüğü dönemde bütün dinsel tabulara ve bilime karşı çıkan din adamlarına rağmen çalışmalarını sürdürmüştür. Bilim tabularını yıkan büyük ve cesur insanlardan biridir. Engizisyon tarafından yargılanan Galileo hem yazdıklarından caymaya zorlanmış hem de hayatının geri kalanını ev hapsinde geçirmeye mahkum edilmiştir. Yine de bilimden asla vazgeçmeyerek evde çalışmalarına devam etmiştir. Yine Rönesans sayesinde değişimler devam ederken Margaret Hughes da İngiltere’ de ilk kadın tiyatro oyuncusu olarak adını yazdırmıştır.
Daha sonraki yıllarda kadınların da bir bilim insanı olabileceğini kanıtlayan Marie Curie Nobel Ödülünü iki kere alan ilk bilim insanı olarak da insanlığa aynı anda birden çok ders vermiş, hemcinslerine de ilham kaynağı olmuştur. Radyoloji bilimini kurmuştur. Radyoaktivite birimine ise“ Curie” adını vermiştir. Eril düşünceleri yıkan başka bir isim de Coco Chanel’ dir. Ya-
Tabuların çok eski zamanlardan varoluşu gibi bu başkaldırılar da yine çok eski zamanlara dayanır.