TEST
Outlander
15 - 30 HAZİRAN 2015
22
ŞEHİRLİ 4x4
SUV pazarının gittikçe daha çok artış gösterdiği ülkemizde markalar farklı tasarımlara ve model
seçeneklerine yöneldi. Bundan nasibini alan markalardan biri olan Mitsubishi, Outlander ile yeni bir tarz
yakalamaya çalışıyor
A
sıl olarak 4x4 bir arazi aracı olarak pazara
girmeyi hedefleyen marka, daha sonradan
sanki fikir değiştirerek sportif bir görünüme
kaydığını düşünüyoruz. Gerek yüksek yapısı,
gerek siyah tampon ve çamurluk çıtaları ve özellik
sadece 4x4 sisteminde kullanılması araçta güzel bir
kombinasyon oluşturmuş. Hafif arazi koşullarında hiçte
zorluk çıkartmayacak olan model, belki de ağır araziler de
bile denene bilir. Tasarım açısından araca ilk baktığımızda
kaslı çamurluklar, sert ifade, etrafındaki koruma barları
ve şeffaf arka stop grubu Outlander’in dış tasarımında
ilk göze çarpan öğeler oluyor. Genel olarak arazi aracını
yansıtan tasarım anlayışına sahip olmasına rağmen şehir
içinde de rahatlıkla kullanılabilecek bir SUV ile karşı karşıya
olduğumuzu hatırlatan Outlander’in yere yakınmış gibi
görünen gövde tasarım çizgisi bunun en önemli yansıması
olmuş.
Kaliteli ses sistemi
Outlander’in iç mekânı ise ortalama kalite standartlarını
yakalamış bir otomobilden farksız. Hız sabitleme sitemi,
müzik sistemi ve telefon kumanda düğmelerinin yer
aldığı direksiyon simidi ele tam olarak oturan tasarımıyla
beğenimizi kazanıyor. Bu arada yol bilgisayarını kontrol
eden düğmenin kokpit üzerinde olması hiç işlevsel değil.
Kokpitteki diğer kumanda düğmelerinin kullanımında
ise bir sorun yok. Göstergenin ortasında bilgi ekranı yer
alıyor. Birçok bilgi bu ekrana yansıyor ve görünürlük
açısından da son derece etkili. Yeterli bir iç mekâna sahip
olan Out