HABER
1 - 15 OCAK 2015
14
AŞINMIŞ AMORTİSÖRLERİN KIŞ YOL
ŞARTLARINDA SÜRÜŞ GÜVENLİĞİNE ETKİLERİ
Sürücülerin çoğu, kış geldiğinde karlı ve buzlu yollardaki tehlikenin farkında olsalar bile araçlarında
bulunan bir veya iki aşınmış amortisörün yaratacağı risklerin farkında olamayabilirler.
O
ysa amortisörler, tehlikeli kış koşullarını da
içeren tüm sürüş şartlarında lastiklerin sürekli
yolla temasını sağlamada hayati rol oynarlar.
Amortisörlerin aşınması, tekerlek ve lastiklerin
yolla temasının kaybolmasına, dolayısıyla aracın çekiş
gücünde belirgin düşüş yaşanmasına sebep olur.
Monroe Amortisörleri’nin üreticisi Tenneco Türkiye
Ülke Müdürü Kemal Güven’in belirttiğine göre; ‘‘Çoğu
araç sahibi, kışa girerken lastiklerde yeterli diş derinliği
olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini bilir, ancak
bilinmesi gereken bir diğer husus, lastiklerin yolla teması
kesildiğinde frenleme performansının ve aracın genel
kontrolünde zayıflamanın kaçınılmaz olduğudur.’’
Amortisörler, aracın fren mesafesinin kısalmasına yardımcı
olmanın yanı sıra, diğer süspansiyon parçaları ile birlikte
güvenli bir sürüş için etkin direksiyon hakimiyeti ve yol
tutuşu sağlarlar. Ani frenlemelerde ağırlık merkezinin
değişmesine engel olarak aracın savrulmasını önlerler.
Özellikle virajlarda aracın bir tarafına aşırı yük binmesi
sonucu meydana gelen kayma ve savrulmalar kazalara
neden olabilir.
Direksiyon ve süspansiyon parçalarının hemen hemen
tümü gibi amortisörler de sürüş stili, aracın yükü,
yol durumu ve diğer faktörlerden değişen oranlarda
etkilenerek aşınır. Bu aşınma fark edilmeyecek kadar yavaş
ortaya çıktığından, Tenneco, amortisörlerin periyodik
olarak her 20.000 kilometrede veya her araç bakımı
yapıldığında uzman bir profesyonel tarafından kontrol
edilmesini önermektedir.
Kış mevsiminde daha da önem kazanan güvenli sürüşe
vurgu yapan Kemal Güven;
‘‘Amortisörler konforlu ve güvenli sürüş sağlamaya
yardımcı olan güvenlik parçalarıdır. Özellikle kötü hava
ve yol koşullarında yıpranmış amortisörler aracın seyrini
olumsuz etkileyerek şu sonuçlara yol açarlar:
Virajlarda yol tutuş kapasitesi ve lastik-yol temasının kaybı.
Frenleme mesafesinde 2 metreye kadar artış (50 km/s
hızda bir tane yıpranmış amortisörle).
ABS işlevlerinin yerine getirilememesi.
Sollama sırasında ve yan rüzgarlarda tehlikeli şekilde ani
savrulma.
Suda kızaklamanın düşük hızlarda baş göstermesi.
Gece yolculuklarında karşıdan gelen sürücülerin görüşünü
bozma riski.
Sürücünün daha fazla yorulması ve reflekslerinin
yavaşlaması (%25)
Lastiklerin düzensiz ve erken aşınması.
Aracın temel parçalarının tehlikeli düzeyde bozulması.
Karlı ve buzlu yollarda araç hakimiyetinin kaybedilmesi.
Monroe’nun en büyük hedefi, güvenli bir sürüş için
amortisörün ne denli önemli bir rol oynadığının herkesçe
bilinmesidir.’’