GAME OF
Hepiniz adını duymuş olduğunu tahmin
ettiğim Game of Thrones’u birçoğumuz
izlemiş,finali dört gözle beklemekte; daha
azımız ise kitapları okumuş, yenilerini
beklemekten bitkin düşmüş durumda.
İzlemeyenler için neden izleyeyim
şu diziyi sorusuyla başlayalım.
GoT(Game of Thrones), soylu
ailelerin arasında geçen entrika,
güç, şöhretin dolu olduğu
bir oyun. Öyle bir oyun ki
satrança benzetilebilir ama
kimse tahtanın nerede
olduğunu taşların kimler
olduğunu karşısındakinin
kim olduğunu bilmiyor.
Kendi oyununu oynayan
bir kimse başka birinin
oyununda bir piyon
değerinde bile olabilir.
Bu yazıda ateş ve buzdan
bahsedeceğim.
Kuzey topraklarının savunucusu
olan ve her kuzeyli gibi onurlarına
42
önem veren Starklar, “Winter is Coming”
diye diye kışı getirdiler. Final sezonun
başkarakterlerinden olan ve kuzeydeki
kral Jon Snow (ya da Aegon Targeryan mı
demeliyim?) ile başlayalım.
Ned Starkın gayrimeşru çoçuğu
olarak bilinen Jon Snow’un
anne ve babasını son sezonda
beraber hayretle öğrendik.
Küçüklüğünden beri Stark
itibarına sahip olamayan
Jon Snow, çareyi amcasının
yanına duvara gitmekte
bulmuştu. Duvarın
kuzeyindeki Yabanılları
düşman olarak bilen
Jon Snow büyük aşk
yaşayacağı Ygritte’ın
yabanıl olabileceğini nerden
bilebilirdi ki.
Daimi kış topraklarına
göreve giden Jon Snow, aslında
Yabanılların da insan olduğunu fark
etmişti. Jon Snow ettiği yemine rağmen
büyük aşkı Ygritte ile beraber oluyor görevi
sırasında. Yabanıllarla beraber Jon Snow,
200 metrelik düz duvara tırmanıyor. Artık
Yabanıllar duvarın güneyindedir ve Jon, Kara
Kale’ye uyarmak üzere yola çıkar. Tabi ki de
Kara Kale’ye giderken sevdiceğinden 3 ok
yemeyi de ihmal etmez. Daha bitmemiştir
bu iki aşığın hikâyesi. Kara Kale’de tekrar
karşılaştıklarında Ygritte, Jon Snow’un
ellerinde ölmüştür. (HERKES ÖLDÜRÜR
SEVDİĞİNİ)
Yabanıl saldırısı sonrası Jon, Lord
Kumandan seçildi. Yabanılları Akgezenlerden
kurtardıktan sonra büyük düşmanın
Yabanıllar değil Akgezenler olduğunu
anlamıştı. Ayrıca ejderha camının da