Cengiz Kahraman
ile Röportaj
Endüstri Mühendisliği bölümünden
olup aynı zamanda bilime yön veren
100 Türk içerisinde bulunan Prof. Dr.
Cengiz Kahraman hocamız ile yaptığımız
röportajdan öğrenecek çok şey var.
Hocamızın bize ayırdığı zaman için
kendisine teşekkür ediyor, başarılarının
devamını diliyoruz. Sizleri de bu ufuk
açıcı içeriğimize davet ediyoruz.
1. Akademisyenliği seçme nedenleriniz
nelerdir? Bu yöne nasıl evirildiniz?
Aileden gelen bir meslek diyebilirim.
Babam, sonradan eğitim fakültesi olan
eğitim enstitülerinde yıllarca hocalık yaptı.
Çocukluğumuzdan itibaren bu okullara,
babamın yanına gittiğimden yüksek öğrenim
ortamı bana hiç yabancı olmadı. Babamın
evde sınav kağıtları okuması, sınav soruları
hazırlaması, bazen bu sorularla küçük yaşta
kendimizi test etmeye çalışmamız aklımda
kalan güzel anılardır. Akademisyenliğe
kesinlikle yapabileceğim bir meslek olarak
bakmamın temellerinde, bunların olduğuna
inanıyorum. Mezuniyetten kısa süre
sonra araştırma görevliliği sınavı açılınca
arkadaşlarımla birlikte başvurmuştuk. Böylece
akademisyenliğe ilk adımı atmış oldum.
Sınavdan hemen önce, özel sektörden
bir firma ile yaptığımız iş görüşmesinde,
yüksek lisansı bırakmam koşulu istenince,
akademisyenliğe başlama kararım kesinleşti.
2. Araştırma alanlarınızı neleri baz alarak
belirlediniz?
Araştırma alanlarınızı başlangıçta genellikle
seçtiğiniz danışmanınızın araştırma konuları,
yüksek lisans ve doktora tezinizin konuları
belirler. Daha sonraları, bu alanları genişletme
ve derinleştirme ihtiyacı hissedersiniz. Bir
öğretim elemanı, zamanla danışmanından
daha fazla araştırma yaparak ve öğrenerek,
akademisyenlikte ilerlemelidir. Araştırma
alanları, genellikle doktora tezinden
gelen ana araştırma konusu ve bunların
genişletilmiş alanları (Örneğin; risk altında
yatırım analizleri araştırma konusu, daha
sonra bulanık yatırım analizleri araştırma
konusu ile genişleyebilir.) ve yan araştırma
alanlarından (Örneğin; yatırım analizleri
ana araştırma konusunun yanında çok
ölçütlü karar verme, kalite kontrolü gibi
alanlar) oluşur. Genişletme yönünü literatür
araştırması belirlerken, yan araştırma
alanlarını kişinin ilgi alanları belirlemektedir.
3. İTÜ’de var olma nedeniniz nedir?
Çocukluğumuzda ve gençliğimizde, İTÜ en
eski ve en iyi teknik üniversitelerden biri
olarak çoğu gencin hayalinde yer alırdı.
İTÜ’yü kazanan öğrencilere hayranlıkla
bakılırdı. İTÜ, 250 yıla yakın tarihi ile çok
kıymetli bir mücevher gibidir. Bu üniversitede
öğretim üyesi olmayı hak etmek, bu mirası
geleceğe devrederken ona değer katabilmek
sizi gururlandırır. Yeni akademisyenler
yetiştirmek, onlara bilgi ve tecrübelerinizi
aktarmak heyecan vericidir. Öğretim
üyesi yetiştirme programları çerçevesinde
yetiştirdiğiniz öğretim elemanlarının
çeşitli üniversitelerde başarılarını görmek
size mutluluk verir. Tüm bunları İTÜ’de
yapabilmem, İTÜ’de var olma nedenimdir.
4. Yolunuzu bu şekilde çizmeye ne
zaman karar verdiniz?
Öğretim elemanı olmaya mezuniyetten
sonra karar verdim. Özel sektördeki ilk iş
görüşmemde, lisansüstü öğrenime izin
vermeyeceklerini öğrenince yolumu öğretim
görevlisi olarak çizmeye karar verdim.
Araştırma görevlisi olarak başladığım
İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde
hocalarımız bizlere sıcak bir aile ortamı
sundular; bu ortamda mutlu ve başarılı
olduk. Çok saygıdeğer hocalarımız sayesinde
kendimize seçtiğimiz akademisyenlik
mesleğinden vazgeçmek gibi bir düşünceye
43