Işık, sahne ve MÜZİK…
Müzik kimilerine göre
boş zaman etkinliği,
kimilerine göre yaşam
şekli, kimilerine göreyse
hayatını kazanma şeklidir.
Tarihi olarak baktığımızda
müzik sektörü 70’ler ve
80’lere doğru teknolojinin
gelişmesi, televizyonun
yaygınlaşmasıyla sadece
dinlenebilecek bir olgu
olmaktan çıkmış ve büyük
çaplı konserlerle görsel bir
şölene dönüşmüştür. Tabi ki
bunda sanatçı ve grupların
az sayıda ancak kaliteli işler
yapması da etkili.
24
Kuşkusuz Pink Floyd ilk konserinden beri
bu işe gönül veren gruplardandır. Daha
doğru düzgün bilgisayarın olmadığı 1994
yılında yaptıkları Earls Court Pink Floyd
konseriyle ışık ve sahne olarak zamanının
en etkileyici şovunu yapmışlardı. Bu şovdan
biraz bahsetmek gerekirse PF’nin en efsane
şarkılarından Comfortably Numb şarkısında
David Gilmour sondaki solo kısmını çalarken
salonun tepesinden kocaman bir disko topu
beliriyor ve her tarafı aydınlatıyor ardından
da solo kopma noktasına geldiğinde bir
çiçek gibi açılarak güzel bir görüntü sağlıyor.
Maalesef efsaneler dağıldı ancak bu bittikleri
anlamına gelmiyor tam tersine daha hikaye
yeni başlıyor. İlk önce David Gilmour’a
bakalım; o konserlerine devam ediyor ve her
konseri ayrı bir havada çok güzel gidiyor.
Bir de Roger Waters var ki o konser işini
abartan cinsten. 2011’de The Wall turnesiyle
zirveyi görüyor Roger dedemiz.O kadar
çok görüyor ki konserdeki tüm şarkıları