Mustafa Acungil
Kariyerlerimiz için de tetikte olmalıyız.
Bunu yapmanın en önemli yolu da
kariyerimize göz kulak olmak ve
karşılaştığımız tuzakları fark etmek, onlardan
kurtulmak.
Dijital dönüşümün çalkantılı geleceğinde,
kariyerinizden umduğunuzu bulabilmeniz
için, 24 Kariyer Tuzağı adlı kitabı yazdım.
Kariyerlerde sıklıkla karşılaşılan tuzakları
analiz ettim ve sizlere sundum.
Kitaptan birkaç alıntıyı aktarayım:
“Tek seçeneğin kariyer olmadığını yeri
geldikçe hatırlayın.”
“Ne kadar kalabalık olursa olsun, farklılık
sağladığınızda rekabet geride kalır.”
“Kaliteli ve geliştirici bir rekabetten
yoksunsanız, kendinize yeni itici güçler
bulun.”
Güzel… Dijital dönüşümü ve getirdiği riskleri
fark ettik. Ve risklerle birlikte fırsatları da…
Bu doğrultuda kariyerimize daha yakından
bakmaya karar verdik. Tuzakları tanıdık…
Peki ne yapacağız? Kariyerimizi güncel
tutmanın ve tuzaklardan kurtulmanın en
önemli araçlarından birisi etkin öğrenme.
Ama öğrenmeyle de ilgili çok sorunumuz var.
Öğrenme konusunda düştüğümüz tuzaklara
ilişkin de 24 Öğrenme Tuzağı isimli kitabı
yazdım. Bu kitapta da birkaç alıntı sunayım:
“Öğrenmek sizin işinizdir. Rehber sizin için
sadece bir yardımcıdır.”
“İstediğiniz başarılar için potansiyellerinize
yatırım yaparak onları yetenek haline
getirin.”
“Kitaplarla ya da başka araçlarla, öğrenme
asla bitmez. Öğrenmenin sonu yoktur.”
Hoşça kalın.
Küçük bir not: Dijital dönüşüm üzerine de
bir kitap yazıyorum. Bir aksilik olmazsa Mart
2018’de raflarda olacak ve sizlerle buluşacak.
13
teknolojiler olarak gündelik hayatımızın tam
ortasına dikiyor.
Çok yerde karşınıza çıkmıştır, detaylarına
girmeye gerek yok. Ama Uber’i düşünün;
taşıtı yok, en büyük taşıt kiralama sistemi.
AirBNB’yi düşünün; sahip olduğu mekan
yok, konaklama alanında en büyük otel
zincirinden daha büyük.
Bu tür yıkıcı teknoloji şirketlerinin ortak bazı
özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Sektöre dışarıdan ve tamamen yabancı bir
yaklaşımla girmeleri
- Bir platform oluşturarak alıcıları ve satıcıları
birleştirmeleri
- Tamamen veriye dayalı güven oluşturacak
bir sistem oluşturmaları
Bu yaklaşımlar bize dijital dönüşümün büyük
ölçüde veri odaklı bir iş olduğunu gösteriyor.
Büyük veri önemli çünkü çok çeşitli
kaynaklardan büyük hacimli, yapısal olarak
çok farklı verileri bir araya getirip anlam
çıkarabiliyorsunuz.
IoT önemli, çünkü daha önce tutulamayan
birtakım verileri elde edip tutabiliyor ve
onlardan anlam çıkarabiliyorsunuz.
Büyük veriyi ve IoT verilerini toplamak
hiçbir işinize yaramaz… Tabii onları işiniz
için faydalı olacak şekilde kullanmadıkça…
Dijital dönüşümünüz için bu verilerden
yararlanmadıkça…
Büyük verinin ve IoT’nin faydalı olmaları için
şu sorulara cevap vermede yardımcı olmaları
gerekli:
Ne oldu? Neden oldu? Ne olacak? Ne
yapmalıyım?
Klasik iş zekası sistemleri bu sorulardan
sadece ilkine o da kısıtlı ölçüde cevap
verebilir. Neden oldu, ne olacak ve ne
yapmalıyım gibi soruları cevaplayabilmek için
verilerin içindeki gizli örüntüleri ve kuralları
keşfetmeniz gerekiyor. Bunu yapmanın yolu
da makine öğrenmesi.
Peki Tuzaklar da ne? Ve tüm bunların
neresinde? Öncelikle Kariyer Tuzaklarını
düşünelim. Dijital dönüşümün önemli bir
yönü, pek çok işin de “dijitalleşecek”,
“dönüşecek”, hatta bazılarının
“buharlaşacak” olması…
Mesela diyelim ki bir bankada kredi
başvurularını değerlendirmeyle ilgili 500
kişi çalışıyor olsun. Sizce 5 yıl sonra, mevcut
kredi hacmi hatta üç katına çıkmış da olsa,
bankada bu işi yapan kişi sayısı kaç olacak?
50 olur mu acaba? Yoksa daha mı az?