Optimum Apr. 2018 | Page 9

Grönland metre olduğunu düşünürsek Mariana Çukuru’na Everest Dağı’nı batırsak bile deniz seviyesinden 2.000 metre derinde olurduk. 1951 yılında İngiliz keşif gemisi Challenger II sonar ölçüm aletleri sayesinde çukurun derinliğini 10.900 metre hesaplayarak o ana kadarki en derin noktayı keşfetmiş oldu. Ancak çukurun derinliklerinde sıvı basıncı çok yüksek derecelere ulaştığından iniş için yüksek basınca dayalı, batiskap adı verilen özel denizaltılarla ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu yüzden çukura ilk iniş 9 yıl sonra İsviçreli bilim insanı Jacques Piccard tarafından gerçekleştirildi. Piccard, en derin noktaya inemese de 3 saatlik bir dalışın ardından yaklaşık 10.000 metreye inmeyi başardı. Ardından 2012 yılında ünlü yönetmen James Cameron bizzat kendisinin tasarladığı “Deepsea Challenger” adlı denizaltısı ile çukurun en dibine inmeyi başardı. Yaklaşık 3 saat incelemelerde bulunan Cameron bu sayede iki yeni canlı türünün tespit edilmesini de sağlamış oldu. İnişlerde yapılan en önemli keşifler ise hiç şüphesiz alışkın olmadığımız canlı türleri. Bu derece derin bir çukura bir noktadan sonra güneş ışınları ulaşamadığı için, derin kısımlarda kemosentetik canlı türleri yaşamakta. Yapılan her araştırmada yeni canlı Yiğit Karabaş; [email protected] Grönland, Danimarka Krallığı’na bağlı olan özerk bir bölgedir. Dünyanın en büyük adası olan Grönland’ın %81’i buzlarla kaplıdır. Yüzölçümü yaklaşık 2.100.000 km² olan dünyada nüfusun en seyrek olduğu bölgelerden biridir. Grönland Kuzey Kutup Dairesi’nde bulunduğu için bölgede tundra ve kutup iklimi görülmektedir. Bu yüzden de tarım imkanları çok sınırlıdır. Yazın bile bölgede ortalama sıcaklık 9 derece civarındadır. Bu zorlu iklim şartlarından ötürü de bölgede sadece 57.000 kişi yaşamaktadır. Nüfusun bu denli az olmasından ötürü de bölgenin yaklaşık %90’ı hala keşfedilmemiştir ve bölge doğal güzelliklerini korumaktadır. Ancak küresel ısınma sebebiyle gelecekte Grönland’ın çok göç alacağı ve bu yüzden de doğal güzelliklerini zamanla kaybedeceği ileri sürülmektedir. 7 türlerinin keşfedildiği düşünülürse, Mariana Çukuru bizler için hala bilinmeyenlerle dolu diyebiliriz.