Ocak 2019 ocak2019 | Page 67

Bekiriye Camii / Yemen Asiye Eroğlu "Camiden istifade eden miIIet ve camiden istifade eden devIet, yükseImiştir" sözünü şiâr edinen Devlet-i Aliyye İslam dünyasına birçok eser kazandırmıştır. Camiler dini değerlerin dışında önemli bir yere sahipti Osmanlı toplumunda. Özellikle toplumun sosyal ve kültürel bakımdan gelişmesinde ve birbiri ile daha iyi iletişim kurmasında büyük bir rol üstlenmekteydi. İran’dan Endülüs’e, Kuzey Afrika’dan Anadolu’ya Osmanlı izleri halâ canlılığını korumaktadır. Sultan Selim’in 1517’de Mısır’ı fethetmesiyle Osmanlı’ya bağlılığını ilan eden ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde de Osmanlı idaresine giren Yemen’de birçok kent ve bölgede Osmanlı’ya ait eserler hala ayakta duruyor. Bu güzelliklerden bir tanesi de Sana şehrinde bulunan Osmanlı eserlerinin en eskisi olan ve Osmanlı mirasının sembolü haline gelen Bekiriye Camii... Bekiriye Camii, “El-Bekiriyye Camii” ismi ile de anılmaktadır. Yapı, Osmanlı’nın Yemen’i ilk aldığı dönemin Yemen Beylerbeyi Hasan Paşa tarafından 1597 yılında yaptırılmıştır. Cami Hasan Paşa’nın çok sevdiği ve caminin inşası sırasında vefat eden emir erinin ismini taşıdığı rivayet edilir. Klasik Osmanlı mimarisiyle inşa edilen ilk eser olma özelliği taşıyan cami, Arap mimarisinden farklı olarak minber ve müezzin mahfillerinin yanı sıra minberin iki yanında bulunan devasa mumlarıyla da dikkati çekiyor. Bekiriye Camisi, iç mimarisiyle içinde bulunduğu tarihi Bab el-Yemen kentindeki diğer camilerden ayrılıyor. Klasik Osmanlı mimarisinde inşa edilen cami geniş avlusu, minberi, mihrabı, müezzin mahfili ve duvarlarındaki işlemeleri ile klasik Osmanlı mimarisinin bütün özelliklerini taşıyor. Caminin en önemi özelliklerinden birisi ise hiçbir sütun olmadan inşa edilmesidir.