Bekiriye Camii / Yemen
Asiye Eroğlu
"Camiden istifade eden miIIet ve camiden istifade eden devIet,
yükseImiştir" sözünü şiâr edinen Devlet-i Aliyye İslam dünyasına
birçok eser kazandırmıştır. Camiler dini değerlerin dışında önemli bir
yere sahipti Osmanlı toplumunda. Özellikle toplumun sosyal ve
kültürel bakımdan gelişmesinde ve birbiri ile daha iyi iletişim
kurmasında büyük bir rol üstlenmekteydi. İran’dan Endülüs’e, Kuzey
Afrika’dan Anadolu’ya Osmanlı izleri halâ canlılığını korumaktadır.
Sultan Selim’in 1517’de Mısır’ı fethetmesiyle Osmanlı’ya bağlılığını
ilan eden ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde de Osmanlı
idaresine giren Yemen’de birçok kent ve bölgede Osmanlı’ya ait
eserler hala ayakta duruyor.
Bu güzelliklerden bir tanesi de Sana şehrinde bulunan Osmanlı
eserlerinin en eskisi olan ve Osmanlı mirasının sembolü haline gelen
Bekiriye Camii... Bekiriye Camii, “El-Bekiriyye Camii” ismi ile de
anılmaktadır. Yapı, Osmanlı’nın Yemen’i ilk aldığı dönemin Yemen
Beylerbeyi Hasan Paşa tarafından 1597 yılında yaptırılmıştır. Cami
Hasan Paşa’nın çok sevdiği ve caminin inşası sırasında vefat eden emir
erinin ismini taşıdığı rivayet edilir. Klasik Osmanlı mimarisiyle inşa
edilen ilk eser olma özelliği taşıyan cami, Arap mimarisinden farklı
olarak minber ve müezzin mahfillerinin yanı sıra minberin iki yanında
bulunan devasa mumlarıyla da dikkati çekiyor. Bekiriye Camisi, iç
mimarisiyle içinde bulunduğu tarihi Bab el-Yemen kentindeki diğer
camilerden ayrılıyor. Klasik Osmanlı mimarisinde inşa edilen cami
geniş avlusu, minberi, mihrabı, müezzin mahfili ve duvarlarındaki
işlemeleri ile klasik Osmanlı mimarisinin bütün özelliklerini taşıyor.
Caminin en önemi özelliklerinden birisi ise hiçbir sütun olmadan inşa
edilmesidir.