BİRİNCİ BASKININ ÖN SÖZÜ
Yaşamın moleküler temelini inceleyen bir bilim olan
biyokimyanın, insan sağlığının korunması ve hastalık durumlarıyla yakından ilişkili olduğu tartışılmaz
bir gerçektir. Biyokimyasal çalışmalar sonucunda
elde edilen bilgi ve bulgular, modern tıbbın günümüzdeki uygulamaları ve gelecekteki gelişmeleri için
çok büyük önem taşımaktadır. Bilimsel alanlardaki
son gelişmelerle biyokimya ve tıbbın sınırları, artık
birbirleriyle iç içe geçmiş bir hale gelmiştir. İnsan sağlığının korunması, hastalık tedavilerindeki yeni yöntemlerin geliştirilmesi ve yeni ilaçların bulunması,
yaşam süreçlerinin temel biyokimyasal mekanizmalarını anlamakla mümkündür. Bütün temel biyolojik
bilimler, biyokimyanın deneysel yöntemlerinden ve
prensiplerinden yararlanır.
Canlı organizmalarda gerçekleşen biyokimyasal
mekanizmaların hemen hepsi makromoleküllerin
yapısıyla bağlantılı olduğundan, biyokimya her bir
molekülün, organelin, hücrenin ve dokunun yapısıyla, biyokimyasal görevleriyle, moleküller arasındaki reaksiyonların ve metabolik yolların işleyişiyle
ilgilenir. Günümüzden yaklaşık yarım yüzyıl önce
DNA çift sarmalının yapısının ortaya çıkarılması,
genetik bilginin sonraki nesillere aktarımı, türlerin
farklılaşması ve evrimi, protein sentezinin DNA ile
bağlantısı, DNA’da hasar oluşumu ve in vivo onarımı
mekanizmalarının yanı sıra, mutasyonların evrimde,
yaşamda ve hastalık oluşmasındaki önemli rollerinin
anlaşılmasını sa