DÜNDEN BUGÜNLERE BENİM TIBBİYEM VE ÜNİVERSİTEM
yapımına başlandı. Aynı kanunda, bütçeye her yıl üç milyon ödenek konmasına ve beş
yılda on beş milyon liralık inşaata izin verilmişti. Mimarlığını Emin Onat ve Profesör Sedat
Eldem’in yaptığı bu binaların ilk bölümü 1946’da tamamlanarak hizmete açıldı. Tüm yapı
ise, bugünkü şekli ile 1952’de tamamlandı (1,2).)
(Dipnot 4: Günümüzde Beyazıt’taki İstanbul Üniversitesi Merkez Binası Sultan Abdülaziz döneminde, Mühendishâne’den yetişmiş olan Ali Paşa tarafından yapıldı ve Osmanlı
İmparatorluğu’nun Harbiye Nezareti binası olarak kullanıldı. Beyazıt Meydanı’na bakan giriş kapısı (Serasker Kapısı)nın dış cephesinin en üstünde, yatık oval çerçeve içinde Sultan
Abdülaziz’in tuğrası vardı. Günümüzde oval çerçeve içinde T.C. harfleri yer alıyor. Oval mermerin altında, üç adet celî-sülûs kitabe Şefik Bey tarafından yazıldı. Kitabenin orta bölümünde “Daire-i Umur-i Askeriye”, sağında Fetih sûresinin birinci ayeti, solunda ise üçüncü ayeti bulunur. Giriş kapısının iç cephesinde ise üçlü kitabe düzeninde Kazasker Mustafa İzzet
Efendi’nin celi tâlik hattıyla yazımış olduğu dörtlük bulunmaktadır. Dış kapıdan girişte sağ ve
soldaki binaların, muhtemelen 1866’da, Fransız mimar Bourgeois tarafından yapılmış olduğu
biliniyor. Soldaki bina, geldiğinde padişahın indiği köşk olarak kullanılmıştı. Girişte sağdaki
daha sonra Profesörler Evi olarak tanımlanan bina ise, şehzadeler dairesi olarak kullanılıyordu. Dış kapı ile ana bina arasındaki alan önceleri ağaçsız ve çıplak olup askerlerin talim alanı
idi. Cumhuriyet döneminde bakanlıklar İstanbul’dan Ankara’ya taşınınca bina boşaltıldı. O
zamanki İstanbul Dârülfünûnu Emini (Rektör) olan Müderris İsmail Hakkı’nın (Baltacıoğlu)
gayreti ile bina 1924’te İstanbul Dârülfünûnu’na verildi. 1933 Üniversite Reformu’nda bina,
yeni kurulan İstanbul Üniversitesi’ne geçti. Dış kapı ve merkez bina arasındaki çıplak alan da,
Dârülfünûn Emini görevinde bulunduğu sırada İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) tarafından ağaçlandırılmıştı (2).)
(Dipnot 4’e katkı: Kitap yayına verilmeden önce 25 Eylül 2012 tarihli Sözcü gazetesinde
çıkan bir yazıda binanın yapımının 1865-1866 yıllarında tamamlandığı ve Fransız mimar
Bourgeois’nın eseri olduğu yazılı idi. Bina 1879’da Harbiye Nezareti olarak kullanılmaya
başlanmış.1894’deki depremde büyük hasar gören bina İtalyan mimar Raimondo d’Aronco
tarafından, daha sonra da 1950’de Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından onarılmış (7).)
(Dipnot 5: Öğrencilik dönemimin çok değerli bir ulaşım aracı olan tramvaylar konusunda
biraz daha tamamlayıcı bilgi vermek istiyorum.
Tramvayların ilk tipi olan atlı tramvaylar, Dünya’da ilk defa 1830’da Amerika Birleşik
Devletleri’nde kullanılmaya başlandı. Daha sonra, 1852’ H\