Tasarım / Design
Lars Beller
Fjetland for
Normann
Copenhagen,
Solid Table
2013
1940’larda kendini gösteren modern İskandinav tasarımı sadeliği,
minimalizmi ve en önemlisi de işlevselliğiyle ön plana çıktı. Modern
İskandinav tasarımının en önemli isimleri arasında Alman Bauhaus
okulundan yetişmiş Danimarkalı Arne Jacobsen, yine Danimarka’dan
Finn Juhl ve Hans J. Wegner ile Finli Alvar Alto vardı. Kaliteli
malzemelerle, ayrıntıya önem vererek gerçekleştirilen işlevsel tasarımlar,
seri üretim yöntemleri sayesinde geniş kitlelere ulaşabiliyordu.
İskandinav tasarımının altın çağı 1960’lardan sonra sona erse de o
döneme ait tasarımlar popülerliklerini hala koruyor. Bugün, Norveç,
İsveç, Finlandiya ve Danimarka’dan tasarımcılar o dönem başlayan sade
ve işlevsel tasarım geleneğini sürdürüyorlar.
Son birkaç yıldır İskandinav tasarımı doğallık üzerine yoğunlaşmış
durumda... Ahşap, koyun kürkü, yeşil bitkiler mekan tasarımında
sıklıkla kullanılıyor. Mermer modası da bir yandan bu ilginin bir parçası,
öte yandan da inkarı olarak görülebilir. Her ne kadar mermer lüks bir
malzeme olsa ve İskandinavya’da 1980’lerin zevkiyle özdeşleştirilse
de, benzersiz, organik, canlı, doğal bir malzeme... Ve belki de bu
çift karakteri sayesinde İskandinav tasarımcıların estetik yaklaşımını
mükemmel olarak karşılıyor. İskandinavların zamanötesi tasarımlar
14 NATURA • KASIM - ARALIK 2013 / NOVEMBER - DECEMBER 2013
Beller for Normann Copenhagen
Yeni mezun Norveçli tasarımcı Lars Beller
Fjetland tarafından Normann Copenhagen
için tasarlanan sehpa karaağaçtan tabanın
üzerine yerleştirilen masif bir mermer
tabladan meydana geliyor. Tasarımcı,
masanın yapısında Japon Shinto
tapınaklarında kafirlikten kutsallığa geçişi
simgeleyen kapı ‘Torii’nin prensiplerinden
etkilendiğini ifade ediyor. Malzeme seçimi
ise Kuzeylilerin ormanlardan gelen en kaliteli
malzemelere olan takdirini ortaya koyuyor.
Böylece masa ‘Japon ve Kuzey estetiğinin
kusursuz evliliği’ olarak niteleniyor.
Designed by the newly graduated
Norwegian Lars Beller Fjetland for Normann
Copenhagen, the coffee table consists of
a solid piece of marble resting on a base
of Nordic elm. The designer explains, that
while the construction is inspired by the
principles of Torii – the gate that marks the
transition from the profane to the sacred in
the Japanese Shinto-temples – the choice of
materials reflects the Nordic appreciation for
the forests’ finest materials. Thus the table
becomes a “seamless marriage between
Japanese and Nordic aesthetics”.