la Uluslararası Brüksel Sergisi için mozaik pano, 1958;
NATO yapısında mozaik pano, 1959, Brüksel; İstanbul
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki seramik pano,
1959, Samatya,İstanbul; Etibank yapısında seramik
pano, Ankara; Marmara Oteli’nde mozaik pano, Ankara; Vakko Fabrikası’nda mozaik pano, Topkapı, İstanbul olarak sayılabilir. Ancak bu çalışmaların hiçbiri
Brüksel Fuarı Türk Pavyonu için üretilen ve 1 milyonu
aşkın mozaik parçadan oluşan duvar kadar zengin içerikli, görkemli ve çarpıcı değildir. Eser fuarın tamamlanmasından sonra Türkiye’ye getirilmek üzere yola
çıkar, ancak yolda kaybolur; nerede olduğuna dair
çeşitli spekülasyonlara ve izinin sürülmeye çalışılmasına rağmen yeri uzun bir süre saptanamaz. Sonunda
aramaktan vazgeçilir.
Yakın zamanda Kuzey Kıbrıs’ta Bedri Rahmi
Eyüboğlu’nun mozaik duvarının en ilgi çekici görsel
parçalarının ortaya çıkarılması amacıyla ve kaybolan
bu sanat eserinin tarihini ve hikayesini araştırmak
üzere Amerika, Avrupa, Türkiye ve Kıbrıs arasında mekik dokuyan bir proje başlatıldı. Kıbrıs’ın tek bağımsız
sanat organizasyonu olan Sidestreets “Expo’58’den
Kıbrıs’a: Bedri Rahmi’nin Kayıp Mozaik Duvarı” isimli bir sergi düzenledi. Bu sergi, uzun zamandır kayıp
olduğu düşünülen bu sanat eserinin elli yıl sonra yeniden izleyici ile buluşmasını sağlıyor. Sergi fikrini ve
duvarın hikayesini Sidestreets’in kurucusu ve sanatçısı
Anber Onar’dan dinledik.
Sergi fikri nereden çıktı?
Sergi fikri, bir yıla yakın süre önce Türkiye Cumhuriyeti
Elçiliğinin elinde olan Bedri Rahmi panolarına (50 x
227 cm ebatlarında 4 pano) kalıcı kamusal bir yer aranırken Sidestreets’e danışılması ile çıktı. Bedri Rahmi
Eyüboğlu’na ait olan bu mozaik panoların bir kısmının, Kıbrıs’taki Türk askerinin elinde olduğu duyumları almıştık ama panoları hiç görmemiştik. Hatta bu
işlerin, farklı biçimlerde kullanıldığı ile ilgili de söylentiler dahi vardı. Hangi kısmının ve ne kadarlık bir
parçasının Kıbrıs’ta olduğunu bilmememize karşın, bu
işin nasıl bir macera ile Brüksel’den Kıbrıs’a geldiği ile
ilgili ortaya çıkacak hikayenin bile çok enteresan olacağını düşündük. Dahası, bunun toplumda farkındalık
oluşturması ve tarihi bir belge olması adına, bir sergi
yapmayı düşünmeye ba