Proje/Project: Bodrum
bir kısıtlama getiriyor: İnşa edilecek yapının cephesi
ya beyaz renge boyanacak ya da doğal taş malzeme
ile kaplanacak… İstanköy (Kos Adası), Rodos ve
Siena gibi birçok tarihi kentte kullanılan traverten
taşı Yalıkavak Palmarina projesinin ana malzemesini
oluşturuyor. Travertenin tüm yüzeylerde hâkim
olduğu proje, tıpkı Bergama Kültür Merkezi, İzmir
(2010) projesinde olduğu gibi arkadlı cepheler ile
altından geçerken gölgede kalacağınız, ışık-gölge
oyunu ile gün içinde zengin görünümler sunan yarı
açık mekanlara sahip. Palmarina’nın aydınlatma
sistemi, traverten kaplı sade yüzeyleri ön planda
tutup, malzemenin verdiği görsel zevki artırmak
üzere tasarlandı. Yalıkavak’a giden yol boyunca
devinim içindeki yel değirmenlerinin, mandalina
ve limon bahçelerinin ardından beliren Yalıkavak
Palmarina, Akdeniz kıyılarının evrensel değerlerini
benimseyen ve bir parçası olmak isteyen modern
anlamda öncü bir proje.
*Cengiz Bektaş ve mimarlığı üzerine yapılmış bir röportaj için
bkz. ‘Mimarca Doğal Taş’. Natura, Sayı 7 (Mayıs-Haziran 2012),
s. 30-37.
architecture was selected as a balance between local
conditions and modern design. In the project the
travertine is applied as a continuous surface over the
abstracted village morphology. In an adaptation of this
morphology with ancient sources there is also seemingly
a reworking of classical prototypes such as walls,
columns and arcades of ancient Greek architecture.
This strategy which is used to create a human scale
and urban setting was used previously by EAA in the
Bergama Culture Center, Bergama, Izmir, Turkey, 2010,
project which has a number of arcades and walkways
similar to the Yalıkavak Palmarina. These arcade walls
provide shade during the day to create different visual
effects in a distinct silhouette. At night the architectural
lighting of the marina focuses on the bare travertine
surfaces highlighting the visual effect generated from the
material choice and the abstract yet residual vernacular
image of the architecture. Yalıkavak Palmarina in a
traditional Bodrum setting of windmills, tangerine and
lemon trees strikes an even balance between form and
materials adapting modern sensibility while accepting
the unique values of the Mediterranean.
*See ‘Natural Stone in Architecture’. An interview on
Cengiz Bektaş and his architectural works in Natura, Issue 7
(May-June 2012), p. 30-37.
64 NATURA • MAYIS-HAZİRAN / MAY-JUNE 2013
YER YER GEÇİRGEN DUVAR ELEMANI EĞRİSEL FORMU
İLE BÖLGEDEKİ YEL DEĞİRMENLERİNİ ANIMSATAN KULE
İLE SON BULUYOR.
THIS SINGULAR MONOLITHIC WALL, PUNCTURED IN SECTIONS, ENDS
WITH A ROUNDED TOWER REMINSCENT OF THE LOCAL WINDMILLS.