Natura May - June 2012 | Page 44

Projeler/Projects: Akoura KONUTUN YIĞMA TAŞ DUVARLARI YEREL INŞA YÖNTEMLERINI TEMEL ALIYOR. THE NATURAL STONEWALLS ARE BASED ON LOCAL MASONRY TECHNIQUES. basit formlar, zarif oranlar, iç avlu ve taş malzeme... Bunlar geleneksel ‘Lübnan Evi’nin değişmez niteliklerinden bazıları. Oldukça mütevazi ve sade bir yaşam tarzı sunan bu evler kendilerine hem güvenlik ve hem de özgürlük sunan sarp ve engebeli bir doğal çevrede konumlanıyor. Kayalık zemini doğaya zarar vermeden teraslandırarak kendilerine daha kullanışlı yaşam alanları oluşturan Lübnanlılar yarattıkları basit ve rafine mimari dilde yaşadıkları bölgenin malzeme potansiyelinden, yani taştan sıklıkla yararlanıyorlar. Mimarinin doğa ile uyumu geleneksel Lübnan evinin tasarımındaki en önemli unsurlardan biri. Bölgenin ılıman iklimi Lübnan halkının yılın altı ayında açık havanın tadını çıkararak yaşamalarına imkan tanıyor. İklim, doğanın bu coğrafyadaki dramatik görünümüne heyecan ve ilham verici güzellikler katıyor. Bu da neden dışa açılan, manzarayı ve doğayı kutsayan, yazın serin esintilerini ve kışın ılık güneşini kendi içine alan bir mimarinin benimsendiğini gayet anlaşılır kılıyor. Geleneksel Lübnan mimarisinde sıklıkla uygulanan, ortada üzeri tenteyle örtülü yarı açık avlu ve onun etrafında konumlanan kapalı mekanlardan oluşan plan şemasına yeni nesil konut projelerinde de rastlamak mümkün. Evin kalbi niteliğindeki yarı açık avlu tüm dağılımın sağlandığı bir çekirdek görevi yapmasının yanı sıra, yaz sıcaklarında açık yaşama alanı olarak da Lübnanlıların hayatlarını kolaylaştırıyor. Youssef Tohme de geleneksel Lübnan mimarisinin taş malzeme ve yarı açık iç avlu kullanımı gibi değerlerinden vazgeçmeyen isimlerden biri. SC Evi’nin giriş katında yaşama ve uyuma fonksiyonlari birbirinden tamamen uzaklaştırılarak iç avlunun iki zıt kenarına paralel bir şekilde yerleştirilmiş. Avlunun vadiye bakan tarafı seyir terasına açılırken, dışa kapalı olan üçüncü kenar boyunca giriş, hol, misafir tuvaleti ve bar fonksiyonları sıralanmış. Evin daha alçak kotta bulunan yaşama bölümü, salon, yemek odası, mutfak ve bardan oluşuyor. Daha yüksek kottaki uyuma bölümü ise ebeveyn yatak odası, çocuk yatak odası ve misafir yatak odasını barındırıyor. Tüm yatak odalarının içinde kendi özel banyoları, ebeveyn yatak odasında ilave olarak bir de giyinme bölümü bulunuyor. Bodrum kat ise görevli odası, depo, yakıt, jeneratör, elektrik ve kazan dairesi ile su depolarını barındırıyor. Son sözler yine Tohme’nin: “Lübnan’ın durumunu düşündükçe aklıma Giacometti’nin “Walking Man” heykeli geliyor. Heykelde neredeyse bir deri ve bir kemik kaldığı halde yürümeye ve gelişmeye devam eden bir adam tasvir edilir. Lübnan da benim için biraz bö yledir. Ve ben bu gerçekliği mimariye aktarmaya çalışıyorum. Bu da bir yapının dantel bir elbiseye benzerken aynı anda savaşta delik deşik olmuş bir binayı da anımsatabileceğini düşündürüyor bana. Tıpkı gülen ya da ağlayan bir yüzü dondurduğunuzda elde ettiğiniz ifadelerin birbiriyle tıpatıp aynı olduğu gibi... Kısaca, mimarlığımın yaşadığımız hayatı temsil etmesi gerektiğine inanıyorum.” 44 NATURA • MAYIS-HAZİRAN / MAY-JUNE 2012