Projeler/Projects: Akoura
KONUTUN YIĞMA TAŞ DUVARLARI YEREL
INŞA YÖNTEMLERINI TEMEL ALIYOR.
THE NATURAL STONEWALLS ARE BASED
ON LOCAL MASONRY TECHNIQUES.
basit formlar, zarif oranlar, iç avlu ve taş malzeme... Bunlar geleneksel
‘Lübnan Evi’nin değişmez niteliklerinden bazıları. Oldukça mütevazi ve
sade bir yaşam tarzı sunan bu evler kendilerine hem güvenlik ve hem
de özgürlük sunan sarp ve engebeli bir doğal çevrede konumlanıyor.
Kayalık zemini doğaya zarar vermeden teraslandırarak kendilerine daha
kullanışlı yaşam alanları oluşturan Lübnanlılar yarattıkları basit ve rafine
mimari dilde yaşadıkları bölgenin malzeme potansiyelinden, yani taştan
sıklıkla yararlanıyorlar.
Mimarinin doğa ile uyumu geleneksel Lübnan evinin tasarımındaki en
önemli unsurlardan biri. Bölgenin ılıman iklimi Lübnan halkının yılın
altı ayında açık havanın tadını çıkararak yaşamalarına imkan tanıyor.
İklim, doğanın bu coğrafyadaki dramatik görünümüne heyecan ve ilham
verici güzellikler katıyor. Bu da neden dışa açılan, manzarayı ve doğayı
kutsayan, yazın serin esintilerini ve kışın ılık güneşini kendi içine alan
bir mimarinin benimsendiğini gayet anlaşılır kılıyor. Geleneksel Lübnan
mimarisinde sıklıkla uygulanan, ortada üzeri tenteyle örtülü yarı açık
avlu ve onun etrafında konumlanan kapalı mekanlardan oluşan plan
şemasına yeni nesil konut projelerinde de rastlamak mümkün. Evin
kalbi niteliğindeki yarı açık avlu tüm dağılımın sağlandığı bir çekirdek
görevi yapmasının yanı sıra, yaz sıcaklarında açık yaşama alanı olarak da
Lübnanlıların hayatlarını kolaylaştırıyor.
Youssef Tohme de geleneksel Lübnan mimarisinin taş malzeme ve yarı
açık iç avlu kullanımı gibi değerlerinden vazgeçmeyen isimlerden biri.
SC Evi’nin giriş katında yaşama ve uyuma fonksiyonlari birbirinden
tamamen uzaklaştırılarak iç avlunun iki zıt kenarına paralel bir şekilde
yerleştirilmiş. Avlunun vadiye bakan tarafı seyir terasına açılırken, dışa
kapalı olan üçüncü kenar boyunca giriş, hol, misafir tuvaleti ve bar
fonksiyonları sıralanmış. Evin daha alçak kotta bulunan yaşama bölümü,
salon, yemek odası, mutfak ve bardan oluşuyor. Daha yüksek kottaki
uyuma bölümü ise ebeveyn yatak odası, çocuk yatak odası ve misafir
yatak odasını barındırıyor. Tüm yatak odalarının içinde kendi özel
banyoları, ebeveyn yatak odasında ilave olarak bir de giyinme bölümü
bulunuyor. Bodrum kat ise görevli odası, depo, yakıt, jeneratör, elektrik
ve kazan dairesi ile su depolarını barındırıyor.
Son sözler yine Tohme’nin: “Lübnan’ın durumunu düşündükçe aklıma
Giacometti’nin “Walking Man” heykeli geliyor. Heykelde neredeyse bir
deri ve bir kemik kaldığı halde yürümeye ve gelişmeye devam eden
bir adam tasvir edilir. Lübnan da benim için biraz bö yledir. Ve ben bu
gerçekliği mimariye aktarmaya çalışıyorum. Bu da bir yapının dantel bir
elbiseye benzerken aynı anda savaşta delik deşik olmuş bir binayı da
anımsatabileceğini düşündürüyor bana. Tıpkı gülen ya da ağlayan bir
yüzü dondurduğunuzda elde ettiğiniz ifadelerin birbiriyle tıpatıp aynı
olduğu gibi... Kısaca, mimarlığımın yaşadığımız hayatı temsil etmesi
gerektiğine inanıyorum.”
44 NATURA • MAYIS-HAZİRAN / MAY-JUNE 2012