Natura March - April 2012 | Page 78

Projeler/Projects: İzmir P rofesyonel hayatının büyük bir bölümünü de İzmir’de geçirmiş olan ve 2000 yılından beri Ege kıyılarında bulunan Urla-Yağcılar Köyü’nde yaşayan mimar Serhat Akbay, projelerini içinde bulunduğu coğrafya ile bütünleştirmekteki başarısıyla tanınıyor ve bölgesel mimarideki başarısını tasarladığı her yapıyla daha da sağlamlaştırırken kendisi de bölgede yerel bir hayat yaşamayı tercih ediyor. Akbay yapılarını, bölge koşullarının ısı, rüzgar, ışık, toprak gibi tüm özelliklerini göz önünde bulundurarak tasarlıyor ve doğaya her hangi bir etkide bulunmadan yöre koşullarından olabildiğince yararlanmaya çalışarak yapının form, malzeme ve inşa tekniklerini belirliyor. Urla çevresindeki yerel mimarinin özellikleri de bu çalışmalara zemin hazırlıyor. Ege Bölgesi’nin sıcak iklimi, mimarinin ana elemanını, yazın yaşam alanlarını serin tutacak ancak kışın da soğuktan koruyacak kalın taş duvarların oluşturmasına yol açmış. Urla’nın konumuna bağlı olarak oluşan ve özellikle kışları sertleşen sürekli rüzgarlar düşünüldüğünde, kalın duvarların kullanımı daha da anlam kazanıyor. Bu noktada geçmişte Sakız Adası ile sürekli ilişki içerisinde olan Urla’da bölgesel mimarinin oluşmasında, mübadele dönemine kadar bölgede yoğun olarak yaşayan Rum nüfusunun inşa tekniklerinin etkisinin olduğunu da belirtmek gerekiyor. Mübadele sonrası inşaatta görev almaya başlayan Türklerin de aynı yapı tekniği prensiplerini yıllarca devam ettikleri biliniyor. Yöre halkının eskiden zeytincilik ve bağcılık ile geçimlerini sağladıkları, denize sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Urla’nın yerel mimari özelliklerinden yola çıkarak bölgede çağdaş yaşama uygun yeni yapılar tasarlayan ve mevcut olan kimi yapıları da restore eden Akbay, tasarım ve malzeme seçiminin yanında, tasarladığı yapıların inşaasında da yerelliği koruyarak bölgedeki ustalar ve diğer kişilerle birlikte çalışıp, onların deneyimlerini de işin içine katıyor ve yerel imkanlar dahilinde problemlere çözüm getiriyor. Urla - Yağcılar Köyü’nde eşi ile yaşamak için tasarlayıp inşa ettiği Bağ Evi ile 2002 yılında Ulusal Mimarlık Ödülü’nü alan ve ardından aynı proje ile 2003 yılında Ağa Han ödül adayı olan Akbay, evinden sonra aynı bölgede konumlandırmak üzere tasarladığı ofisi “Mimarın Bürosu” ile 2006 yılında düzenlenen 10. Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde Yapı Dalı Ödülü’nü aldı. YAĞCILAR köyü taş ve beton yapılardan oluşuyor. The rural village of YAĞICILAR, Urla consists of buildings in stone and concrete. 78 NATURA • MART-NİSAN / MARCH-APRIL 2012 S pending most of his professional life in Izmir, Turkey the architect Serhat Akbay known for projects that are successfully integrated with their surroundings has reinforced his success in regional architecture with each new project. He has himself lived in very same geography the Urla-Yağcılar village on the Aegean coast of Turkey since 2000. Akbay designs his buildings with an emphasis on their unique regional characteristics based on climate, temperature, wind, light and topographic qualities. In his architecture he uses as much as possible local methods in determining form, materials and construction minimizing the impact on nature. The tr aditional architecture of Urla on the Aegean coast of Turkey is the basis of much of his work. The Aegean climate determines the use of thick stonewalls as the primary architectural element keeping living spaces cool in summer and warm in winter. Due to Urla’s geographic position on the Sea, these thick walls are also important in protecting against the constant strong winds especially in the winter. It is important to mention here the historic influence on the techniques of regional architecture of this area by the Anatolian Greek population that lived in this area before WWI and of the constant relations between Urla and the neighboring Greek Island of Chios. We know that after the population exchanges between Greeks and Turks after WWI the Turks used construction methods inherited from the Greeks for many years. Akbay has in work restored existing buildings and designed new buildings for contemporary lifestyles inspired by the characteristics of the traditional architecture of Urla which is located a few kilometers from the sea and has a local economy based on olives and winemaking. In parallel to design and material selection, Akbay preserves local character by working with local craftsmen and villagers integrating their knowledge into his projects to use local techniques in solving problems. Akbay was awarded the Turkish National Architecture Award in 2002 and nominated for the Aga Khan Award in Architecture in 2003 for the Vineyard House in Urla – Yağcılar that he designed and built as a residence for himself and his wife. Later in 2006 he would go on to receive the Construction Sector Award in the 10th Turkish National Architecture Awards for his “Architectural Office” building set in the same area.