Projeler/Projects: Granada
Granada’nın İslami tarihini yansıtan duvar şehrin
çeperinde Elhamra Sarayı’na bakan bir tepede yer alıyor.
The medieval walls are from Granada’s Islamic past
located on the periphery of the city on a hill facing the
famed Alhambra Palace.
Doğal taşın geometrilerini kullanarak bu derin şekil ve form anlayışını
ortaya koyan önemli bir örnek İspanya’nın güneyindeki bir Ortaçağ
kalesinin kalıntılarının yeniden inşa edildiği Nazari duvarı.
14. yüzyılda Endülüs’te Müslüman hakimiyeti sırasında inşa edilen askeri
kalenin bir parçası olan Nazari duvarının büyük bölümü 19. yüzyılda
bir deprem sırasında yıkılmış. 2006’da Granadalı mimar Antonio
Jiménez Torrecillas’in duvar için tasarladığı eklenti tamamlanana kadar
duvardaki bu derin delik şehir dokusunun bir parçasını oluşturmuş.
Granada’nın en önemli tarihi eseri Elhamra Sarayı’ndan da görülebilen
bu müdahale taş mimarinin gücünden yararlanarak tarihi ve çağdaş
olanı, eskiyle yeni arasında ince bir denge oluşturarak bir araya getiriyor.
İspanyol imar kanunları mimara belirgin şekli ve tarzıyla bir ek
olduğu hemen anlaşılabilen bir müdahale özgürlüğü tanımış ancak
bu yeni duvarın gelecekte tarihi kalıntılara hiç zarar vermeyecek
şekilde yıkılabilir olması şartıyla. Kalenin tarihi temeli yerli
yerindeyken bunu becermek, tarihi temeli koruyacak özel temellerin
ve dengeli, ancak gerektiğinde sökülebilecek bir duvarın tasarlandığı
karmaşık bir stratejiyle mümkün olmuş. Mimarlar, pratik ve sembolik
hedeflerini gerçekleştirebilmek için granit levhaları kuru yığma
yöntemi ile dizmiş ve hem içeriden hem dışarıdan bakıldığında ilginç
bir görünüm elde etmişler. Sonuçta ortaya çıkan, uzun granit levhalar
ve aralarındaki boşluklardan meydana gelen iki taraflı duvar belirgin,
ancak Ortaçağ kalıntılarıyla uyum içinde bir müdahale.
Duvarın restorasyonu, bu kuru, dağınık doğal peyzajın kentsel
dönüşümünün ikinci fazını teşkil ediyor. Şehre yakınlığına ve
ilişkisine rağmen bu bölge şehir merkezine periferal, atıl bir alana
dönüşmüş. Burada kaybolan tarihi sınırları yeniden tanımlayıp
kalan Ortaçağ dokusunu koruyarak görsel süreklilik sağlamak ana
hedeflerden biri olmuş. Uzaktan bakıldığında bu yeni duvar tarihi
duvarların lineerliğini sürdürerek onlara uyum gösterirken, yakına
gelindiğinde orijinal duvardan çarpıcı bir farklılık gösteriyor.
62 NATURA • MART-NİSAN / MARCH-APRIL 2012
19th-century earthquake destroyed a large section of this
structure called the Nazarí wall in Granada, Spain. The
wall was a part of military fortification dating originally
to the 14th century Muslim rule of Andalusia. This gap
was a prominent part of the urban fabric until 2006
when the local Granadan architectural practice Antonio
Jiménez Torrecillas’ design for an intervention in the
wall was completed. Visible from Granada’s most famous
monument, the Alhambra, the intervention is a profound
balance of old and new, resolving history and the
contemporary through the power of architecture in stone.
While regional and Spanish heritage building regulations
gave the architect the freedom to design an addition that
in its spare and clearly defined shape is easily identifiable
as such, they also dictated that this new wall be capable
of demolition in the future without damaging the
historical ruins. With the ancient foundation still in place,
this required a complex strategy for designing special
foundations that retained the ancient base and also for a
wall that is stable yet could be dismantled if needed. To
realize both the practical and symbolic goals the architects
chose granite slabs to build the wall, dry stacking them in
a manner that creates interest both inside and out. The
resulting two sided wall of long granite slabs with gaps
was an obvious contemporary addition yet in harmony
with the medieval remnants.
The aim of restoring the wall constituted the second
phase of the urban transformation of this dry scrubby
natural landscape. This area despite its immediacy and
connection with the city, had nonetheless become a left
over space, peripheral to the city proper.