Natura March - April 2012 | Page 62

Projeler/Projects: Granada Granada’nın İslami tarihini yansıtan duvar şehrin çeperinde Elhamra Sarayı’na bakan bir tepede yer alıyor. The medieval walls are from Granada’s Islamic past located on the periphery of the city on a hill facing the famed Alhambra Palace. Doğal taşın geometrilerini kullanarak bu derin şekil ve form anlayışını ortaya koyan önemli bir örnek İspanya’nın güneyindeki bir Ortaçağ kalesinin kalıntılarının yeniden inşa edildiği Nazari duvarı. 14. yüzyılda Endülüs’te Müslüman hakimiyeti sırasında inşa edilen askeri kalenin bir parçası olan Nazari duvarının büyük bölümü 19. yüzyılda bir deprem sırasında yıkılmış. 2006’da Granadalı mimar Antonio Jiménez Torrecillas’in duvar için tasarladığı eklenti tamamlanana kadar duvardaki bu derin delik şehir dokusunun bir parçasını oluşturmuş. Granada’nın en önemli tarihi eseri Elhamra Sarayı’ndan da görülebilen bu müdahale taş mimarinin gücünden yararlanarak tarihi ve çağdaş olanı, eskiyle yeni arasında ince bir denge oluşturarak bir araya getiriyor. İspanyol imar kanunları mimara belirgin şekli ve tarzıyla bir ek olduğu hemen anlaşılabilen bir müdahale özgürlüğü tanımış ancak bu yeni duvarın gelecekte tarihi kalıntılara hiç zarar vermeyecek şekilde yıkılabilir olması şartıyla. Kalenin tarihi temeli yerli yerindeyken bunu becermek, tarihi temeli koruyacak özel temellerin ve dengeli, ancak gerektiğinde sökülebilecek bir duvarın tasarlandığı karmaşık bir stratejiyle mümkün olmuş. Mimarlar, pratik ve sembolik hedeflerini gerçekleştirebilmek için granit levhaları kuru yığma yöntemi ile dizmiş ve hem içeriden hem dışarıdan bakıldığında ilginç bir görünüm elde etmişler. Sonuçta ortaya çıkan, uzun granit levhalar ve aralarındaki boşluklardan meydana gelen iki taraflı duvar belirgin, ancak Ortaçağ kalıntılarıyla uyum içinde bir müdahale. Duvarın restorasyonu, bu kuru, dağınık doğal peyzajın kentsel dönüşümünün ikinci fazını teşkil ediyor. Şehre yakınlığına ve ilişkisine rağmen bu bölge şehir merkezine periferal, atıl bir alana dönüşmüş. Burada kaybolan tarihi sınırları yeniden tanımlayıp kalan Ortaçağ dokusunu koruyarak görsel süreklilik sağlamak ana hedeflerden biri olmuş. Uzaktan bakıldığında bu yeni duvar tarihi duvarların lineerliğini sürdürerek onlara uyum gösterirken, yakına gelindiğinde orijinal duvardan çarpıcı bir farklılık gösteriyor. 62 NATURA • MART-NİSAN / MARCH-APRIL 2012 19th-century earthquake destroyed a large section of this structure called the Nazarí wall in Granada, Spain. The wall was a part of military fortification dating originally to the 14th century Muslim rule of Andalusia. This gap was a prominent part of the urban fabric until 2006 when the local Granadan architectural practice Antonio Jiménez Torrecillas’ design for an intervention in the wall was completed. Visible from Granada’s most famous monument, the Alhambra, the intervention is a profound balance of old and new, resolving history and the contemporary through the power of architecture in stone. While regional and Spanish heritage building regulations gave the architect the freedom to design an addition that in its spare and clearly defined shape is easily identifiable as such, they also dictated that this new wall be capable of demolition in the future without damaging the historical ruins. With the ancient foundation still in place, this required a complex strategy for designing special foundations that retained the ancient base and also for a wall that is stable yet could be dismantled if needed. To realize both the practical and symbolic goals the architects chose granite slabs to build the wall, dry stacking them in a manner that creates interest both inside and out. The resulting two sided wall of long granite slabs with gaps was an obvious contemporary addition yet in harmony with the medieval remnants. The aim of restoring the wall constituted the second phase of the urban transformation of this dry scrubby natural landscape. This area despite its immediacy and connection with the city, had nonetheless become a left over space, peripheral to the city proper.