Natura March - April 2012 | Page 48

Projeler/Projects: Bodrum Beton yüzey çeşitli sabitleme sistemleri kullanılarak tamamen mermerle kaplanıyor. Marble completely covers the concrete slab with a variety of anchorage systems. görülüyor. Bu taşıyıcıların büyük bir kısmının statik taşıma ihtiyacı doğrultusunda masif ahşap olarak imal edilmesi, kalan dikmelerin ise yağmur suyu toplama, elektrik ve zayıf akım tesisatlarının kurulması için içi boş ahşap kaplamalı tüpler olarak imal edilmesi planlanıyor. Bir diğer önemli malzeme olan cam doğramalara ise taş kaplamaların arasında öne çıkmayacak bir şekilde yer verilmekte. Böylece, taş dokusunun yapıların içi ve dışı arasındaki kesintisiz akışının korunmasına özen gösterildiği görülüyor. Taş parçalar yapıların yan cephelerinin karakterine şekil verirken, ahşap kolonlar ise ön cephede yer alan sundurmayı taşıyor ve hem yan hem önden dikkat çekiyor. Biri hantal biri narin olan bu malzemeler estetik anlamda birbirini dengeliyor. Mimarların, yapılarda kullanmayı amaçladıkları farklı malzemeler arasındakine benzer bir dengeyi yapılı ve doğal çevre arasında da gözettikleri söylenebilir. Doğa ve mimarinin birbirine temas ettiği arayüzlerin tümünün, söz konusu iki ortam arasında kademeli bir geçişi olanaklı kıl acak şekillerde kullanılması planlanıyor. Binalar arasında kalan alanlarla, bina çatıları ve avlularının bahçeye dönüştürülmesine ilişkin planlar bu yaklaşımın bir örneği. Yüzey tasarımı ve malzemenin yanı sıra, rengin de yapılı ve doğal çevrenin arasında uyumlu bir ilişki yaratılması doğrultusunda kullanıldığı görülüyor. Tüm binaların bölgede yer alan zeytin ağaçlarının yapraklarının yeşiline yakın bir tonda boyanması planlanıyor. Proje arazisinin 440 hektarlık bölümünün şu anda yaklaşık 10 bin zeytin ağacına ev sahipliği yaptığı düşünüldüğünde bu tercih daha da anlam kazanıyor. Proje yürütücüleri CNNT_KY projesinin söz konusu ağaçlar üzerindeki etkisinin yalnızca yerlerinin değiştirilmesiyle sınırlı olacağını ve zeytinlikler yaşamlarını ileride kurulacak tesisin arazisi içerisinde sürdüreceklerini belirtiyorlar. Hatta ağaçlardan toplanacak zeytin ve bu zeytinlerden elde edilecek yağın, yine bölgedeki keçiboynuzlarından elde edilecek pekmezle beraber tesisin gelecekteki konuklarına sunulması da planlar arasında. Ayrıca, proje kapsamında kurulacak deniz suyu arıtma sistemi sayesinde tesisin su ihtiyacının da yerel kaynaklardan karşılanması planlanıyor. Rüzgar santrali ve tesis içinde kullanılacak elektrikli araçlara ilişkin planlara da bakılırsa, su tüketimiyle ilgili gündeme gelen benzer 48 NATURA • MART-NİSAN / MARCH-APRIL 2012 static bearing capacity, while others will be woodcoated hollow tubes through which electrical cables and rainwater pipes pass. Glass windows are embedded within the stone façades in a way that allows the material transition from the interior to the exterior of buildings to be achieved without any interruption in the overall natural look provided by the texture of the stone material. While stone slabs dominate the side façades of buildings, wooden columns support the canopy and are remarkably visible from both frontal and side views. One bulky and the other delicate, these two essential elements seem to aesthetically balance each other out. The architects seem to have sought a similar balance for the relationship between the built and the natural environment. The intention is to use every interface between nature and architecture toward providing a gradual transition, as villa rooftops, courtyards, and various residual spaces will be turned into gardens. In addition to surface design and materials, color is also used for establishing harmony between the built and the natural. It is planned that all buildings will be painted in a shade of green similar to that of the leaves of the surrounding olive trees. This is indeed a pertinent decision, as some 10 thousand olive trees currently fill up the project’s 440-acre area. Project managers suggest that CNNT_ KY’s impact on these trees will be limited to their relocation, which means they will live on within the premises. There is talk of the management’s plans to collect olives from these trees and extract their oil. The intention is that both the olives and the extracted oil will be shared with future hotel guests