Natura March - April 2011 | Page 84

Projeler/Projects: İ stanbul’un en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Kasımpaşa, Osmanlı döneminin en gelişmiş semtleri arasındaydı. 1821’deki büyük yangında harap olan bölge, Cumhuriyet döneminde de toparlanamamış, Haliç’in kirlenmesiyle de iyice kendi haline bırakılmış. Ancak Kasımpaşa iki yıldır, bundan 170 yıl önce Tekel’in tuz ambarı olarak inşa edilmiş bir binada Türkiye’nin önemli reklam ajanslarından birine ev sahipliği yapıyor. Medina-Turgul DDB’nin Kasımpaa’daki eski tuz ambarına taşınma kararı, Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık tarafından gerçekleştirilen başarılı bir restorasyon ve dönüşüm projesinin de başlangıcına işaret ediyor. Projeyi gerçekleştiren Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık 1993 yılında Kerem Erginoğlu ve Hasan Çalışlar tarafından kurulmuş ve bugün ağırlıklı olarak kurumsal kimlik ve kentsel tasarım alanlarında projeler geliştiriyor, uygulama ve kontrol yapıyor. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli tür ve ölçeklerde projeler gerçekleştiren Erginoğlu & Çalışlar her projeyi kendi bağlamı içinde ele alan ve o bağlama değer katacak yenilikçi mimari çözümlemeler getiren bir firma. Yedi ayda bitirilen tuz ambarı restorasyon projesinde yapının tüm mimari özellikleri korunarak cam ve çelik konstrüksiyonlarla bir reklam ajansına dönüştürülmüş. Tuz ambarı taştan yapılmış bir bina, ancak binanın çok uzun süredir kullanılmıyor olması doğal olarak malzemede yıpranmalara sebep olmuş. 1950’lerde geçirdiği restorasyonda yapılan değişiklikler sırasında da bazı taşların yerleri değiştirilmiş, ya da değiştirilmiş. GEÇMİŞİN GÜNCELE DAHİL EDİLMESİ Projenin mimarlarına bu bina içinde bina çalışmasında orijinal malzemenin, tasarımdaki yeni malzemeleri nasıl etkilediğini sorduğumuzda, Tuz Ambarı’nda masif ve güzel bir kütle olduğunu, bu masif dokuyu öne çıkarmak, hafifliği sağlamak için cam ve çelik kullandıklarını belirtiyorlar. Binanın koridorlarında da galeriler arası geçişler ve cam parapetli balkonlarla aynı prensip uygulanmış. M aking do with history is often a complex task. History comes in all shapes and sizes. In Istanbul Turkey 7,000 years of continuous history means that architects and planners have to contend with a variety of problems as they try to adapt older buildings to new functions. The most difficult aspect of adapting older buildings to contemporary uses is the transformations that have to be made to the structural systems and building materials that are no longer in existence. The transformation of these projects involves a longer perspective because of the difficulties in working with these older architectonic systems. In the Tuz Ambarı (Salt Depot)- Medina Turgul DDB Offices, 2010 by the Istanbul based firm of Erginoğlu and Çalışlar, the architects chose to literally work inside these systems. They constructed a building within a building while taking advantage of the accessibility of marble, specifically the local Marmara Marble, and the local Istanbul masons that are still at work in Turkey. İSTANBUL’DA BULUNAN BİR OSMANLI TUZ AMBARI, ÖDÜL KAZANAN MODERN BİR ÇALIŞMA ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ. AN OTTOMAN WAREHOUSE IS TRANSFORMED INTO AN AWARD WINNING MODERN WORKPLACE IN ISTANBUL. RESTORATION AND REUSE OF THE OTTOMAN PAST An extensive restoration and revitalization project, Tuz Ambarı / Medina Turgul DDB Offices, the client required the renovation of a rented early 19 century salt repository into offices for the large Turkish advertising agency Medina Turgul DDB. The brief called for the adaptive reuse of a degraded stone warehouse dating from the late Ottoman period. This 170 year old building formerly owned by TEKEL (Turkish State Liquor and Tobacco Monopoly) is located in a run-down corner of the once industrial district of Kasımpaşa in a historic 82 NATURA • MART-NİSAN / MARCH-APRIL 2011 TUZ AMBAR.indd 4 4/11/11 6:33 PM