Natura January - February 2012 | Page 72

Projeler/Projects: Istanbul ilginin malzemeyi işleyiş ve kullanış biçimine ilişkin kararları alırken kendisine ilham verdiğini söylüyor. Taşın, ocaklarda kaba bir kaya kütlesiyken binaların yüzeylerini kaplayacak duruma getirildiği üretim süreçlerinin ilk aşamaları Özden’in daha çok ilgisini çekiyor. Mimar, tasarımında görece bitirilmemiş yüzeyleri bu nedenle tercih ettiğini ve amacının doğal bir kayalık kütlesi izlenimi yaratmak olduğunu söylüyor. Binayı ziyaret edenlerin ilk karşılaştığı yüzeyler bu nedenle Floransa Rönesansı’nın ünlü yapılarından San Lorenzo Bazilikası’nın çıplak taş tuğla cephesini andırıyor. Elbette, mimarın malzemeye ilişkin tercihleri yalnızca kişisel estetik beğeniler doğrultusunda şekillenmiyor. Taşın yüzeyindeki hamlık, binanın tasarımına hakim olan siyah ve grinin koyu tonları gibi görece donuk sayılabilecek renklerle birlikte değerlendirildiğinde, belli bir amaca hizmet ediyor. Mimarın temel hedefi tasarladığı binayla, onun ev sahipliği yaptığı moda markasının ürünlerindeki görsel özellikler arasında zıtlıklar yakalayabilmek. Özden, bu yolla aslında tasarımını adeta bir sahne gibi modanın hizmetine sunmanın ve Gizia’nın parlak, canlı renklerden ve ince, hareketli çizgilerden oluşan tasarımlarını ön plana çıkartmanın peşinde. Gizia Merkez & Showroom binasının giriş katının marka kimliğinin vurgulandığı bir karşılama alanı olarak tasarlandığı görülüyor. Bu alanda en çok göze çarpan unsur bir defile podyumu olarak da hizmet verebilen yansıma havuzu. Özden bu havuzu tasarlarken amacının, şehrin karmaşasından çıkıp iç mekana gireceğini öngördüğü ziyaretçilerin suyun yarattığı etkiyle rahatlatmak olduğunu söylüyor. Havuz mekana beklenmedik bir hareketlilik katıyor. Ayrıca, dış cepheden içeriye doğru dönen mermer yüzeylerin suyun üzerinde yarattığı yansımalar iç mekanda özgün bir atmosfer oluşturuyor. Mekandaki siyah özel sıvalı tavan diğer yapısal unsurlardaki hamlığı destekliyor. Tüm bu öğelerin yarattığı zıtlıkların kıyafetler üzerinde dramatik gölgelere yol açan dar açılı aydınlatma tasarımıyla güçlendirildiği görülüyor. Kaba dokulu taş duvarda yaratılan yatay yırtıklar havuz ve danışma bankosunun geometrisine eşlik ederken aynı zamanda aksesuarlar için de bir sergi alanı yaratıyor. Yatay yırtıkta yer alan şömine, mekanda kullanılmış olan su ve taş gibi diğer malzemeleri anlam olarak tamamlıyor ve doğallık, ilkellik ve hamlığa ilişkin imgeleri kuvvetlendiriyor. Giriş katın devamındaki ilk iki kat showroom alanı olarak ayrılırken, bu katların zemininde Carrara mermerinin kullanıldığı ve duvarların özel kaba dokulu sıva ile bitirildiği görülüyor. Işık bu katlarda yine dar açıyla yerleştirilmiş kaynaklardan sağlanırken, aydınlatma elemanlarının gelecekteki olası farklı kullanım şekillerine esneklik katabilmek adına raylı sistemlerden faydalanılıyor. Duvar yüzeyinin aşağıdan yukarıya doğrusal bir şekilde ürünlere fon oluşturacak şekilde 72 NATURA • OCAK-ŞUBAT / JANUARY-FEBRUARY 2012 GENIŞ VE FERAH IÇ MEKANLAR ZIYARETÇILERE FARKLI BIR DENEYIM SUNUYOR. LARGE AND SPACIOUS INTERIOR OFFER A UNIQUE EXPERIENCE FOR VISITORS.