Projeler/Projects: Ordos
Y
eşilliklerin üzerinden daima yükselen güneş.” Altı yıl önce
Gobi sadece çölden ibaretken, belediye Ordos için katı ve kesin
bir şehir planı yapmaya karar verdiğinde bu sembolik ifade
kullanılmıştı. Ordos’un ekonomisi o kadar hızlı büyüyordu
ki, belediye Çin’in İç Moğolistan bölgesinin sınırlarını mevcut
şehirden uzaklara taşımaya ve yepyeni bir şehir inşa etmeye karar verdi.
Bu kadar sanayileşmiş ve hayatın neredeyse mekanikleştiği bir şehirde
odak noktası oluşturmak oldukça büyük bir risk demekti. Ancak bütün
bunların ortasında Ordos müzesi 2011 yılının eylül ayında tamamlandı.
Artık Ordos’ta yuvalanan şehir merkezinde geleneksel kültür ışıldayan
bir geleceğin, bilinmeyen bir kesinliğin görüntüsüne dönüşüyor.
Ordos’un eğimli tepeleri, Çinli mimarlık firması MAD tarafından
Buckminister Fuller’ın ‘Manhattan Dome’undan esinlenilerek
tasarlanmış etkileyici bir müzeye ev sahipliği yapıyor. 2004 yılında
Ma Yangsong isimli bir mimar tarafından kurulan ofis, 2006 yılında
Toronto, Kanada yakınlarında yaptığı iki konut gökdeleniyle uluslarası
bir üne kavuştu. MAD konsept sanat tasarımlarından müzelere, kültür
ve konaklama merkezlerine kadar farklı ölçeklerde çalışıyor. MAD’in
tasarımcıları çoğu zaman tasarım aşamaları boyunca hassas, çevresine
uyum sağlayabilen ve doğaya yönelik tasarımlara yönelik olarak
gerçekleşiyor. Ordos Müzesi’nde başardıkları gibi, doğunun doğal ruhuna
dayanan, geleceğe yönelik tasarımlar geliştiriyorlar.
Bir kabuk şeklini alarak, müze içeriyi; geleceğin tahmin edilemeyen
heyecanını, dışarıdan; monoton ve katı bir geometrisi olan şehirden
korumaya çalışıyor. Diğer taraftan bunun tersini iddia eden bir tez de
doğru olabilir. Belki de çağ ötesi bu kabuk kültürel tarih için bir barınak
olup, onu dışarıdaki hızla değişen, yeni ve rasyonel şehirden korumaya
çalışıyor. Her iki müze şekilde de eski ve yeniyi yüzleştirerek insanların
mevcut gelenekleriyle, gelecekten beklentilerini kesiştiren bir kavşak
görevi görüyor. Kabuğun doğal ve düzensiz formu bir tür uzanım gibi
Gobi çölüyle müze arasındaki sınırları eritiyor.
Müzenin inişli çıkışlı şekli, kendisini çevreleyen çölün hareketlerini
takip eder gibi. Bu kadar etkileyici ve olumlu yorumlar alan projenin
bir kütle yığını olarak yabancılığını sorgulayan tartışmalar da var.
52 NATURA • OCAK-ŞUBAT / JANUARY-FEBRUARY 2012
T
he ever rising sun from the grassland.” This is
a symbolic expression of the strict and distinct
master plan for the boom city of Ordos decided
by the municipal government six years ago when
the site for the future museum was nothing but a
part of the Gobi Desert. The economy in Ordos was growing
so rapidly that the Chinese government decided to extend
the limits of this city in China’s Inner Mongolia region away
from the existing city to build a brand new city. From the
regular master plan it seemed like quite a risk to design
the Ordos Museum as such an irregular focal point for such
an industrialized and almost mechanized urban setting.
However, in the middle of the new Ordos city, the Ordos
Museum recently completed in September 2011 has proven
to be a success of Chinese design and planning. Today,
nestled in the new urban center of Ordos, is MAD architects
innovative design involving aspects of traditional culture
and hypermodernity to reflect a bright vision for the future
for Ordos, the region and China, in times of uncertainty.
The site of the Museum is a mix of city and desert. Ordos’
sloped hills are the location for this impressive museum
by Chinese architecture practice MAD who drew primary
inspiration as in many of their works from a mix of
nature and scientific modernism specifically in this case
Buckminster Fuller’s “Manhattan Dome”. The office was
founded in 2004 in Beijing by architect Ma Yangsong and
initially received international attention in 2006 for the
design of the “absolute towers” near Toronto, Canada.
MAD has since worked on different scales ranging from
conceptual art projects to museums, cultural and residential
projects. The architects of MAD are particularly sensitive to
nature in their design. They have been developing futuristic
architecture based on the eastern spirit of nature, which can
readily seen in the Ordos Museum design.