SEYAHAT
52
SINAİ
O KÖY, BİZİM KÖYÜMÜZDÜR…
ANADOLU’NUN YÖRÜK TOPRAKLARI
Kimi pagan kültürüne ev sahipliği yapmış, kiminin dokusu kitaplara konu olmuş, kimininse etrafını begonviller sarmış… İşte;
her biri tarihin içinden gelen, birbirinden renkli ve çiçek kokulu 10 köy…
Zeytinlerle çevrili:
Çamlıbel Köyü Hayalet köy: Lübbey Yeşilin serinliği: Birgi Korunmuş asırlık doku:
Yörük Köyü Dar sokaklarda
çan sesleri: Kayaköy
Sırtını Kaz Dağı’na dayamış,
şahane mi şahane manza-
raya sahip Çamlıbel Köyü,
Edremit’e bağlı. Zeytin
ağaçlarıyla çevrelenmiş köy,
geçmişte korsanların sal-
dırılarından dolayı yamaca
taşınmış. Bir zamanlar adı
Tahtaköy olan yere, Rumla-
rın göçü sonrasında Midilli,
Girit, Selanik‘ten gelenler
yerleşmiş. Yöre coğrafyası
nefis doğası, zengin bitki
örtüsüyle ülkenin en temiz
havasına sahip yerlerinden.
Çevrede şelaleler, dereler,
vadiler, milli park, karşısında
ise körfez ve plajlar var. Lübbey, bundan yaklaşık
30 yıl önce, göçle boşalıp,
neredeyse tam bir hayalet
yere dönüşmüş bir Ege köyü.
Bugün köyde sürekli yaşa-
yanların sayısı 10’u geçmiyor.
Küçük Menderes havzasında,
Bozdağ’ın eteğinde, beş yüz
metre yükseklikte bir köy olan
Lübbey, kaderine terk edilmiş,
birçoğu yıkılmış evleri ve
onları terk etmeyen son sakin-
leriyle var olmaya çalışıyor. Bozdağlar’ın serin yamaçla-
rında yemyeşil bir coğrafya
içerisinde saklı duran Birgi,
İzmir’e 110 kilometre uzak-
lıktaki Ödemiş’e bağlı olan
bir köy. Asırlık çınar ve çam
ağaçlarının arasından görüle-
bilen taş duvarlı, alaturka ki-
remitli, ahşap pencereli evleri
ile adeta bir açık hava müzesi
gibi. Aydınoğlu Mehmet Bey
tarafından 1308’de kurulan
Türkmen Beyliği’ne başkent-
lik yapmış olan Birgi, usta
ellerin işlediği eski konakları,
medrese, türbe ve camileriyle
görmeye değer… UNESCO dünya mirası liste-
sindeki Safranbolu, sadece
güzel evleriyle değil birçok
zenginliğiyle de keşfedilesi
bir yer. İlçenin 20 kilometre
doğusundaki Yörük Köyü’nün
asırlık dokusu bozulmadan
korunmuş. Dar sokakları,
cumbalı evleri, çitlerle çevreli
bahçeleri, restore edilmiş
evleriyle Türkiye’nin en güzel
köyleri arasında. 140 haneli
köyün hiç terk edilmemiş
62 hanesinde 240 civarında
kişi yaşıyor. Köy halkı ev
baklavaları, yöreye özgü lez-
zetler ve hediyelik eşyalarıyla
misafirlerini bekliyor. M.Ö. 30.000’li yıllara kadar
uzanan geçmişiyle Kayaköy;
mimari yapısı, dar sokak-
ları, kiliseleri ve doğasıyla
etkileyici bir yer... Yamaç
boyunca birbirinin güneşini
kesmeyecek şekilde sıralanan
taş evleriyle eski bir Rum
köyü olan yerin köylüleri mü-
badeleyle Yunanistan’a göç
edince, yerine batı Trakya’dan
gelen Türk aileler yerleşmiş.
Yerel gazetesi bile olan
25.000 nüfuslu yere gitmek
için Fethiye’den Ölüdeniz’e
doğru giderken, Hisarönü’ne
gelindiğinde Karymlassos
tabelasını izlenmeli.
Serin yamaçlarında yemyeşil bir doğayı barındıran, kaderine terk edilmiş yapıları kucaklayan ve zengin bitki örtüsü ile yöre
halkına tabiatla iç içe bir yaşam sunan bu eşsiz topraklar, uzun yıllar boyunca koruduğu tarihi dokusuyla
hayatın yeşerdiği nadide doğa harikalarından kabul edilir. Bu bölgeler farklı dil ve dine
sahip insanlara yüzyıllar boyunca ev sahipliği yapmıştır.