My first Magazine DOĞA'R YİNE YENİDEN-kapak | Page 11
SEN, EVET SEN!
Dünyamız gerçekten yaşanılır bir halde mi? Artık gözümüzü açıp etrafa verdiğimiz
zararı görme vakti gelmedi mi?
Bundan yüzyıllar önce dünyamız büyülü güzellikte harika bir yerdi. Milyonlarca çeşit
canlı birbiri ile birlik içinde ve uyumla yaşıyordu. Çeşit çeşit hayvanlar ve bitkiler
bulunmaktaydı. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı (aşırı ve gereksiz avlanma, gereksiz batıl
inançlar, moda ve aksesuar adı altındaki hayvan katliamı, bilimsel deneyler. Sebep
olduğumuz çevre kirliliği, orman yangını ve daha birçok şey… Onlarca hayvan türünün nesli
tükendi. Ormanlar yok edildi, küresel ısınma arttı, ülkemizdeki ağaç sayısı azaldı ve
yenilenebilir enerji kaynakları kullanmak yerine fosil yakıt gibi çevremize büyük zararlar
veren yakıtlar kullanıldı. Kim tarafından? Tabii ki biz insanlar tarafından.
Mesela su kirliliği; her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya
içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi, çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok
olmasına ortam hazırlar. Su kirliliği, içinde zararlı bileşenler barındıran atık suların, yeterli
arıtım işleminden geçirilmeksizin havzalara boşaltılmasıyla meydana gelir.
Biz insanlar yaşamak için suyu neredeyse her alanda kullanıyoruz. Ancak yine de suları
çok fazla kirletiyoruz. Buna en basit örnek fabrika atıklarının nehirlere boşaltılması. Bunun
yanında canlıları da hiç düşünmüyoruz. Mesela balıklar, ördekler.
Biz bu dünyaya misafir olarak geldik. Tabi Dünyanın da bir ömrü ve bu ömrünün bir
sonu var. Ancak biz böyle davranarak bu sonu yaklaştırıyoruz. Neden dünya ile arkadaş
olmuyoruz?
11