Mucize Ruh 13. Sayı Turgut Uyar Edebiyat Kültür Sanat Dergisi 13. sayı | Page 40

Atmosferim Edindiğim her bir kitap içimde ayrı ayrı heyecanlara sebebiyet veri- yor. Duyumsadığım hissiyatlar kalbimdeki duvarları güneşin nefesi ile eritiyor, aklımın sınırlarını narin çizgilerle yeniden oluşturuyor. Say- faların açılıp kapanması, içindeki yazıların oluşturduğu tebessümler, odamda oluşan aromatik huzur kokusu, kan akışımı hızlandırıyor ve beni yeni bir hayatın, maceranın içine çekecek olduğunu bilmek var- lığımı güçlendiriyor. O sahiplik hissi, o içimde yer edinen kıpırtılar beraberinde doyumsuz haz ve mutluluğu koluna takan ahbaplarımı da alıp geliyor. Her bir kitaptaki karakterler bir zaman sonra ya ben oluveriyor ya da bana ait izler taşıyan bir sima. Yaşantımda hepsinin tek tek yeri ve hatırası oluyor. Elime değdiği anda derin sularına ken- dimi teslim ediyorum ve başlıyorum. İlerleyen sayfalar çevremi saran isimleri çoğalttıkça dudağımdan çı- kan her bir kelime belirip karakterlere ruh üflüyor ve zaman hisset- tirdiğinin aksine çantası sırtında hızlı adımlarla giderken bizim mu- habbet iyice demleniyor. Hiç yabancılık çekmeden karışıyorum hayali dostlarımın gerçek yaşantısına. Bu dünyanın kapılarını kapattığımda dahi ansızın bir yerlerde biriyle karşılaşıyorum. Hayatlarını, kültür- lerini, alışkanlıklarını hatta korkularını öğrendiğim her zamandan ve milletten arkadaşlarım oluyor. Tek tek onların dertlerini paylaşıyo- rum, sevinçlerine ortak anılarına dahil oluyorum ve onları da kendi dünyama katıyorum. Okurken benim ruhumdan geçip karşımda ete kemiğe bürünmesinin keyfini sürüyorum. Kahvaltımı, kahvemi onlar- la yapıyorum, fikirlerimi danışıyorum ve ruhu cismen beliren dost- larım ile beraber kendi yazgılarını okumak bize en lezetli gelen ic- raatlardan biri haline geliyor. Yeni arkadaşlarımı rutinime sığdırmak ve okuduğumu anlamak için empati yapmak beni hem eğlendiriyor hem geliştiriyor. 39 Birikimlerim biriktikçe yağmur sularıyla dolan toprağın kokusu kadar damarlarıma sızıyor. Zaten insanların kütüphanelerinin büyüklüğü kadardır çevresi ve ufku. Sadece sahip oldukları değil beyinlerinde yer eden tüm satırlar birer dosttur. Tartışabilmeyi, bakış açılarını ge-