Mucize Ruh 13. Sayı Turgut Uyar Edebiyat Kültür Sanat Dergisi 13. sayı | Page 19

seltti, kalabalık bir platformda, attı tuttu. Ben de ona cevap vererek ekmeğine yağ sürmedim. İleriki günlerde, bu muk- tedir şahıs, tayin olup gitti. Araya mevsimler, seneler girdi. Bir gün öyle bir haber geldi ki, bu adam devlete mugayir birilerine çalışıyormuş. Bu yüzden elindeki tüm imkânları, yetkileri alındı ve hatta devlet kadrosundan da uzaklaştırıl- dı. Sosyal medyada, başına gelenlerle ilgili bunun anlatımları- nı okudum. Nasılsa denk geldi, olacak ya... Kendisinin saf ve temiz bir insan olduğunu, bir köylü ço- cuğu olarak hiç kötülük düşünmediğini, halis niyetinin, in- sanları kırmama hassasiyetinin kurbanı olduğunu anlatıyor, günah çıkarıyordu. Ne kadar üst, olayları okuyabilen ve öngörü sahibi insanlı- ğından da zerre kadar bahsetmiyordu. Ben de onun çok dâhi (!) bir insan olduğunu bizzat tecrübe ederek, görmüş oldum. Aslında kendisiyle çalıştığım yıllar boyunca onun yüksek bilgi birikiminden ve ferasetinden do- layı iletişimde başarısız olduğumuzu da şahsen anladım. *** Yeni keşfettiğim ve kalemini beğendiğim Tim Parks, Europa adlı romanında; “Yıllar boyunca, birinin gözüne girmeye çalışırsın, o insanla ilişki kurma ihtiyacı hissedersin, o ilişkiyi kuramadığın takdirde daha değersiz bir insan olacağını düşünürsün, sonra bir de bakarsın ki ilişki- yi asıl engelleyen şey, o insanın zekâdan ve değerlen- dirme yeteneğinden yoksun olmasıymış; belki yıllarca hayal kırıklığı yaşadıktan sonra, görmezden gelmek için çırpındığın, göze batacak kadar aşikâr olan ger- çeği sanki bir anda görüverirsin: bu insan pek akıllı sayılmaz.” şeklinde muazzam bir pasaj yapar. 18