Mucize Ruh 13. Sayı Turgut Uyar Edebiyat Kültür Sanat Dergisi 13. sayı | Page 11

Ailesi müziksever bir aileydi ve evlerinde çeşitli enstrümanların çalın- dığı müzikli gündüzler ve geceler içinde geçmişti çocukluğu. O yıllarda şiire nasıl başladığını şöyle anlatmıştı: “Daha ilkokulda vezin ve kafiyeden haberim olmadığı çağlarda man- zumeler yazardım. Sonra ortaokul ve lise devresinde boyuna yazdım. Günde üç beş şiir, haftada on beş, günde bir roman yazıyordum. Ama ne şiirler ve romanlar. Liseyi bitireceğim yıl, Hayyam, Nedim, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Hamit ve Haşim kıskıvrak tutmuşlardı. Taklit et- tiğimi bile bile onlara özenerek bildiğim ve becerdiğim kadar terkipli filan gazeller mazeller yazardım. Hatta Makbere Mezar adıyla bir na- zire bile yazmıştım.” Çılgın Hüzünlü Şimdi dolaşıp duruyor aramızda Kıpkırmızı bir duygu olarak Doğudan batıya bir güz halinde Çılgın ve hüzünlü. Turgut Uyar, 1948 yılında Kaynak Dergisi’nin açtığı yarışmada ikincilik derecesi aldı. Seçici kurulda bulunan şair-yazar Nurullah Ataç için bi- rinciliğe aday isim Turgut Uyar’dı ve Ataç, Uyar’ın çok iyi bir şair ola- cağını tam da o günlerde edebiyat camiasına duyurmuştu. Turgut Uyar’ın ilk kitabı “Arz-ı Hal” 1949 yılında okuyucusu ile buluştu. Hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerinde toplumsal konuları işlemişti; Ana- dolu insanının yaşayışını, geleneklerini, ekonomik-kültürel sorunlarını ele almış, yüksek dağlara, ekinli ovalara, deli akan ırmaklara, yoksul ve samimi köylere, kasabalara, tren istasyonlarına, dağ geçitlerine, vadiler arasındaki utangaç köprülere can vermişti. Mersiye Büyük bir vatanseverdi, İnkılâplar yapamadı, Binalar falan kuramadı gerçi. Sessizce çalıştı masasında. Evrak kaydetti. Ve tevazu gösterdi halince. Nihayet vadesi yetti. -Ecelin sunduğu şerbeti içti- Allah rahmet eylesin, Hüsnü Efendi. 10