Milliyet Australia Turkish Newspaper 28 Ocak 2016 | Page 2

Australian Turkish News Milliyet 02 GÜNDEM AUSTRALIA TURKISH NEWSPAPER HAKAN OMAK Kıskançlık [email protected] S evgili dostlar, Zengin bir iş adamının bahçesinde, yan yana dikilen iki limon ağa- cı vardı. Mayıs ayı sonlarında açan limon çiçekleri, bütün bahçenin havasını bir anda değiştirir ve apartmanlara hapsedilmiş insanlara baharın geldiğini müjdelerdi. Ancak limon ağaçlarından biri, diğerinden cılız ve şekilsizdi. Bu yüzden büyük ağaç her fırsatta onu küçümser ve tepeden bakardı. Ev sahibi de küçük boylu limon ağacından ümit kesmiş görünüyordu. Ona göre ağaç, bu gidişle kuruyup ölecekti. Bu yüzden de onu fazla sulamaz ve bakımını yapmayı pek istemezdi. Günün birinde esen sert bir poyraz, karlı dağların yamaçlarındaki bir grup çiçek tohumunu iş adamının bahçesine uçurdu. Fakat bahçenin her tarafı parsellenmiş, sadece limon ağaçlarının altında yer kalmıştı. Bir an önce filizlenmek zorunda olan to- humlar, limon ağaçlarının yanına gelerek onların altında yeşermek için izin istedi. Büyük ağaç, iyice kasılarak: —Böyle bir şey asla mümkün olamaz, diye atıldı. Bizler kuru kalmayı pek sevmeyiz. Eğer dibimde çoğalırsanız, suyu emip beni kurutursunuz. Aslında büyük ağacın çekindiği başka bir şey daha vardı. Çiçekler rengarenk açtıklarında, limon ağacının sarıya çalan beyaz çiçekleri sönük kalacak ve bahçe sahibinin gözündeki değeri azalabilecekti. Oysaki ağacın, kendinden güzel olanlara hiç mi hiç tahammülü yoktu. Küçük ağaç, uzun boylu arkadaşının tohumlara verdiği cevabı beğenmemişti. Çünkü o, kendisine hayat verenin, o hayat için gerekli olan suyu da vereceğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden, aklına bile gelmiyordu susuzluk. Tohumların teklifini kabul ederken: —Sizlerle birlikte olmak, bana mutluluk verir, dedi. Böylelikle yalnızlık da çekmeyiz. Büyük ağaç bu işten hoşlanmamıştı. Fa- kat küçük olanı: —Güzel yaratılanlardan kimseye zarar gelmez, diye tekrarlıyordu. Güzellerden güzellikler doğar sadece. Küçük limon ağacı altında filizlenen tohumlar, bir kaç hafta içinde cennet çiçekleri gibi açıp bütün bahçenin göz bebeği haline geldi. Bu arada ağaç, elinden geldiği kadar kendilerine yardımcı olmaya çalışıyor ve çiçeklerin sevdiği yarı güneşli ortamı sağlamak için, eski yapraklarını döküyordu. Çiçekler, kısa bir süre sonra mis gibi kokular yaymaya başladı. Bahçe sahibi, o ana kadar hiç duymadığı bu kokunun nereden geldiğini araştırdığında, davetsiz misafirleri bularak hayrete düştü. Adam, ancak rüyalarında görebildiği bu çiçeklerin güzelliğini devam ettirebilmek için sabahları artık daha erken kalkıyor ve onları en kaliteli gübrelerle besleyip bol bol suluyordu. Küçük limon ağacı, köklerinin en ince ayrıntılarına kadar ulaşan bu suları çiçeklerle birlikte içiyor ve büyük bir hızla serpilip büyüyordu. Çiçekleri sevgiyle kucaklayan ağaç, ertesi bahara kalmadan o civarın en büyük ağacı haline geldi ve birbirinden güzel kelebeklerin ziyaret yeri oldu. Daha sonra da kendi çiçeklerini açarak bahçenin güzelliğine güzellik kattı. Şimdi küçük ve yalnız kalmış olan limon ağacı ise, komşusuna duyduğu kıskançlıkla için için kuruyordu (alıntı) Sevdiğim sözler 1.Hasetçinin, sen sevindiğin zaman üzülmesi, intikam olarak sana yeter. 2. İnsanların en alçağı, başkasının kazandığı ilgi ve sevgiyi çekemeyenlerdir 3. Dünyada en huzursuz kişi, gönlünde haset ve kin tutandır. 4. Olsun be aldırma yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı, Her şeyin bir vakti vardır. Dostça kalın Lordlar Kamarası’nda “dostluk çayı” Çanakkale Kara Savaşları’nın 100. yılı etkinlikleri kapsamında, İngiliz Parlamentosu’nun üst kanadı Lordlar Kamarası’nda “dostluk çayı” düzenlendi. Çanakkale Kara Savaşları’nın 100. yılı etkinlikleri kapsamında, İngiliz Parlamentosu’nun üst kanadı Lordlar Kamarası’nda “dostluk çayı” düzenlendi. Çanakkale Kara Savaşları’nın 100. yıl dönümü kapsamında İngiltere’de kurulan “Çanakkale Anma Platformu (ÇAP)” ile “Gallipoli & Dardanelles International (G&DI)” isimli gruplar tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinliğe İngiltere Parlamentosu’nun üst kanadı Lortlar Kamarası’ndaki ilk Kıbrıslı Türk Barones Meral Hüseyin Ece ev sahipliği yaptı. Avustralya ve Kanada’nın Birleşik Krallık’taki resmi yetkilileri, birçok Lord vemilletvekili, büyükelçilik çalışanları, çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çanakkale’deki savaşta hayatını kaybedenlerin anıldığı etkinlikte, bölgede karşı karşıya gelen milletlerin uzun yıllardır devam eden dostluğuna vurgu yapıldı. Etkinlikte konuşan Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Bilgiç de Çanakkale’de çarpışan tüm taraflardan, toplamda yarım milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiğinin altını çizerek,Çanakkale Savaşları’nın ülkeler ile ulusların tarihinde özel bir yeri olduğunu söyledi. Bilgiç, “Çünkü, kuvvetlerin geri çekilmesi bir savaşın son bulmasında