Milliyet Australia Turkish Newspaper 28 Nisan 2016 | Page 4
4
Australian Turkish News Hürriyet
GÜNDEM
28 April 2016
Çocuk Olabilmek…
Ne güzeldir çocuk olmak; onun gibi
bakabilmek, onun gibi konuşmak, onun
gibi karşılık beklemeden kollarını sağına soluna açmak ve dünyanın o minicik
gövdene sığabildiğini düşünmek ve ne
güzeldir ki kimin ne düşüneceğini hesaba katmadan kahkahalarını yüreğinin derinliklerinden çıkararak yüzüne yansıtabilmek ve keyfine doyasıya varmak. Sizi bilmemde ben arada kaçamak yapıyorum bunların hepsini ve bazen de içimdeki minik “beni” tutamayıp hiç çekinmeden bu güzellikleri yaşadığım oluyor.
Bugün çocuklara dair cümleler kurmak için daha doğru bir
gün olamazdı; bugün
onların günü ve bugün
içimizde bir türlü büyütmeye cesaret edemediğimiz tüm çocukların
günü aslında. 23 Nisan
iyi ki var hayatımızda,
her şeye rağmen yüzlerde gülümsemeye ve
bize kaybolan umutları, güzellikleri hatırlatan
bir gün…
Peki, bir an olsun
dünyaya çocuk gözüyle bakmak istediniz mi veya denediniz
mi? Ben biraz deneyeceğim, bakalım neler çıkacak!
Çocuk olsaydım, 23 Nisan günlerinde tüm yurt aynı ağızdan tek bir şarkıyı
mırıldanır gibi kutlamasını isterdim, oysa
şimdilerde kimi yer sessiz, kimi yer acı,
kimi yerde ses bir var bir yok… Parça
parça yani…
Çocuk olsaydım, şu daha bir kelime
bile konuşamayan miniklerin elinden
düşmeyen o dokunmaktık cihazlarla tanışmaya fırsatım olamadan topla, böcekle, ağaçla tanışmak isterdim. Rüzgârı
yüzümde hissetmek, yüzüm gözüm toz
toprak olsun hatta düşüp dizimi kanatmak isterdim. Umursamadan az önce
patlamış olan topun peşinden hava kararana kadar koşmayı isterdim.
Çocuk olsaydım, yurdum kendini güneşe teslim ettiğinde, okulda yılın son
teneffüs zili çaldığında hemen ertesi günü memlekete kaçmak isterdim. Hemen
erik ağacıma tırmanmak ve karnım ağrıyana kadar erik yemek isterdim. Sonra hiç aldırış etmeden akşam cebine
Tadelle(reklam olacak ama bizim zamanımızda çikolata bu demekti) çikolatalarını cebine tıkıştırıp gelen dedemi bekle-
meyi inanılmaz isterdim.
Çocuk olsaydım, kollarımı sağıma soluma açabildiğim kadar açıp dünyayı kucaklamak isterdim, sevginin o minik yüreğe rağmen kocaman olabileceğini
benden yaşça kat kat büyük olan herkese anlatmak isterdim. Hepsinin kollarını
açıp bu duyguyu bir tatmalarını isterdim.
Çocuk olsaydım, anlamını bilmediğim
ve bilmek istemeyeceğim her şeyi durdurmak isterdim, mesela kocaman bir
çocuk ordusunun lideri olup, bütün anlamını tarif edemediğimiz ama kötü bildiğimiz her şeyin karşısında durmak isterdim. Onların karşısında durup sevginin ve
masumiyetin gücüyle
hepsini ezmek ve yok
etmek isterdim.
Çocuk olsaydım,
hayallerime hayaller
katardım, bir tane daha ve bir daha ekledikçe daha mutlu olurdum. Sende hatırla,
çocukluk demek hayal
demekti. Bayramlarda toplayacağın çeşit
çeşit şekerlerin hayalini kurardın, sana söz verilen o mozaik
pastanın hayaliyle uykuya dalardın, yalan
mı? Eline tarağı alıp şarkılar söyleyip kendini gördüğün yerleri ]1,\