Öyle Bir Mahalle Var !
4
26
GÜNDEM
Australian Turkish News
May 2016
Hürriyet
AUSTRALIA
Öyle Bir Mahalle Var !
Sevgili dostlar Daha geçtiğimiz yazımda ; benim , sizin , çoğunuzun özlediği mahallerimizden bahsettim . Okumamış olanlarınız için özetleyecek olursak ; eskilere gittik yani sokaklarda gece yarısı “ bozaaaaaa ” diyen bağıran amcalardan tutun sabah en üst kattan aşağıdaki bakkala sepet salan teyzeye kadar tüm hasretimizi giderdik olabildiğince . Ama müjde ! Ben o mahalleden bir tane buldum , hem de daha geçen hafta , hem de bas baya bizim yüzyılımızda ve yanı başımda .
Yazmak için oturduğumda aklıma başka bir şey gelmiyordu , hem İstanbul`da olup hem de burnumun dibindeki bu yeri nasıl görmem , nasıl gitmem diye kızdım durdum ! Ve daha hepsini görmedim bile . Bazılarınız bu kadarcık ipucundan bile anladı belki nereyi kast ettiğimi , Adalar ! Şuan yaşadığım yerden görünen , işe giderken her sabah manzarasına hayranlıkla baktığım Adalar . Hep gidelim gidelim deyip ertelediğim bir destinasyon .
Allah`tan meraklı bir kardeşim varda , tatil gününde sabah geç kalkıp sonra bilindik yerlere çıkıp gezmektense “ ben Adaları merak ediyorum abla bir gitsek mi ?” dedi . Kıyamam , misafirim sonuçta iş başa düştü . Malum resmi tatil ve havalar muhteşem , bu da direk güzel mekânların müşterisi de çok olurun habercisidir . İstanbul`da hele hele güzel bir hava var ve tatilse yüzlerce insanla yarışmak için güne erken başlamak zorundasın . Tarabya`da bir kahvaltı yapmak istersen mesela , hiçbir mekân müdavimi değilsen eğer rezervasyon almaz çünkü zaten sabırla kuyrukta bekleyenleri olacaktır , bilir . İşte o kuyrukta misafirlerimi bekletmemek i- çin sabah 07.00`da herkesi kaldırıp yola çıkarttığımı bilirim , sonuç ise uykusuzluk ama muhteşem bir manzara eşliğinde kahvaltı ! Ve bir 19 Mayıs sabahı aynı kafayla kalktık kardeşimle , herkes mışıl mışıl uyurken biz 07.30am vapuru ile Heybeliada`ya geçtik . Ufak bir araştırma yaptım tabi , nereye gidilir , nereler görmek gerekir vs .
Vapurdan indik ve kafamı kaldırdığımda gökyüzünü görebiliyor olmak ne güzeldi , kocaman binalar yoktu etrafımda ve nefes alabiliyordum . Hemen suya karşı kahvaltı yapacak güzel bir mekân bulduk , bildiğin evinde de hazırlayabileceğin bir kahvaltı ama nasıl tatlı geldi anlatamam size . Nereye baksam birbirinden güzel kediler ve sağda solda a- daya sahip çıkarcasına uzanmış köpekler var . Zaten kahvaltı yapamadan büyük bir zevkle önümdeki menemene ekmeği batırıp batırıp kediciklere verdim , öyle güzel bir enerji ki anlatması mümkün değil . Tabi işe önce onları sevmekle başlamak lazım , belli ki ada da çok seviliyorlar .
Sonra garsona gezmek için nereden başlamalı diye sorduğumuzda hemen köşedeki Faytoncuları gösterdi , ne yalan söyleyeyim çok tasvip ettiğim bir şey değil . En son ne zaman Faytona bindim onu bile hatırlamıyorum , atlara eziyet olduğunu düşünerek ambargo koymuştum kendime yıllar önce . Belki tuhaf gelecek sizlere ama kenarda duran atlara baktım ve hepsi son derece sağlıklı görünüyordu ve araba olmayan bir yerde başka da bir seçeneğimiz olmadığından bindik . Suçluluk vardı evet , hatta faytonu sürekli durdurdum ki dinlensinler , amcayı da kızdırmamak için durduğumuz her yerde bol bol fotoğraf çektik . Kısa süren muhteşem turumuz sonrası etrafta neler var bir görmek için dolanırken , hemen sağımızdan “ buyurun gençler , nasılsınız ? “ diye otoriter , yere sağlam basan bir ses ! Aldırış etmeden geçip gitmek mümkün değildi , hemen hazır ola geçmek ihtiyacı duyabileceğiniz türden bir ses . Döndük ve ton ton , samimi bir abimiz elinde gazetesi oturmuş ve muhtemelen bizim etrafa bakan boş bakışlarımızı fark ederek yardımcı olmak istemiş . Önce mekânında bir şeyler yememiz için buyur etti ama kahvaltıyı sindirememişken bu mümkün değildi . Sonra ilk kurduğu cümle şu oldu “ bu Ada gelip de öylesine görülecek bir Ada değil gençler “ dedi ve ekledi “ a- lın bu haritayı ”. Kimdi bu abimiz merak ettim , Adalıydı çok belli ve merakıma yenik düşerek sorunca sohbete anında başlayıverdik , tabii ki oturduk artık bu kaçınılmazdı . Adalıydı , 44 yılı aşkın süredir oradaydı ve Ada`nın biricik Ahmet Abisiydi , bir Subay emeklisi ( belliydi zaten otoriter sesinden ) ve kesinlikle evim dediği yere var gücüyle sahip çıkmasını bilen o bizim özlediğimiz mahallenin abisiydi . Masadan hiç kalkmak istemedim ve bir dahakine ilk onun yanına uğrama sözü vererek vedalaştık . Maalesef Ada`da bulunan iki müzenin de kapalı ve tadilatta olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğradık , Ahmet Abi bir gönderme yapmıştı zaten sohbet arasında , ben yakaladım o ince göndermeyi “ işte müzelerimize bu kadar değer veriliyor bu ülkede ”!, önemli not bir süredir uğraşıyorlarmış açılması için .
Sonra bizde sokak aralarına daldık , evleri bir görseniz öyle sıcacık öyle samimi ki . Hala yaşam olduğunu görmek daha bile mutlu etti beni , içim açıldı . Gerçekten Ada`dan ayrılmak hiç istemedim , orada yaşama hayalleri kurmaya bile başlamıştım . Tesadüfen bir sokağa girdik , bir de ne göreyim “ antikacı ” ve hemen dükkânın önüne kurduğu masaya eski kitapları dizmeye çalışan bir amca , hızlı adımlarla yaklaştım , “ girebilir miyim dükkâna ” dedim , o kadar karışık ve her şey üst üsteydi ki zaten girse girse bir kişi girebilirdi . Ama aklınızın alabileceği her şey var 80 ’ lere ve 90 ’ lara ait . Kitapları karıştırıp kimlerin okuduğunu düşünmeye çalıştım , kullanılmış ikinci el kitaplara bayılırım . Yaprakları sararmış ve eski kokan kitapların anlatacak çok şeyi vardır aslında . Tek kelimeyle aşık oluyordum , sonra bir an düşünüyordum ve hala İstanbul`daydım . Durun en güzel kısmına gelmedi daha , hemen antikacıdan çıktık ve ne göreyim ? Hemen yanda minicik bir kafe , o kadar evim gibi ve o kadar bize ait ki ! İçeri girdik ve her yer alabildiğince yine 80 ’ leri 90 ’ ları hatırlatan eşyalarla süslenmiş , bir tarafta eski dikiş makinası , öbür tarafta minik tüplü televizyon ve üstünde olmaz olmazı danteli , bizim sabırla çevirdiğimiz eski telefonlar var ya hani iki numara sonrası “ ben en son ne çevirmiştim ya ” deyip başa aldığın , işte onlardan vardı , minicik raflarda baharatlar , eski klasik tekli koltuklar , ahşap telli mutfak dolapları say say bitmez . Şaşkın şaşkın bakarken sarışın mavi gözlü bir hanım ile göz göze geldik , sıcacık gülümsemesi bile “ hoş geldin`lerin ” en güzeliydi . Menüleri yok , o gün içlerinden ne geldiyse onu yapıyorlar , ev yapımı anne kekimizi ve demleme çayımızı alıp geçtik lavanta kokulu masamıza . Anne ve kızın işlettiği ve kendinizi ke-sin-lik-le e- vinizde hissedebileceğiniz ve zamana yolculuk yapabileceğiniz küçücük ama kalbi kocaman bir yer anlatamaya çalıştım size . Abartıyorum gibi gelebilir , belki pek çoğunuz gitti gördü buraları , hatta İstanbul`daki Dostlarım okurken , bunları bugüne kadar görmemiş olmak benim eksikliğim gibi düşünebilir , haklılarda .
İyi ki buldum seni İstanbul , iyi ki bir daha sevdim seni …
Bu şehirden selamlar …
Melek Çıkar
Felluce ’ yi kurtarma operasyonu başladı
Irak ’ ta , Enbar ’ a bağlı Felluce ’ yi terör örgütü DAEŞ ’ ten geri alma operasyonunun başladığı bildirildi .
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi yaptığı televizyon konuşmasında , Felluce ' yi IŞİD ' ten kurtarma operasyonunun başladığını duyurdu . İbadi , " Halkımıza Irak bayrağının Felluce topraklarında dalgalanacağını duyuruyoruz . Bölgeyi bizden çalanların ( IŞİD ) siyah bayrağını parçalayacağız . Felluce ' yi kurtarma zamanının zili çaldı ve büyük zaferin vakti yaklaştı . IŞİD ' in
kaçmaktan başka seçeneği yok . Güvenlik güçlerimiz , sivillerin Felluce ' den çıkışı için güvenli yolları oluşturdu ." ifadelerini kullandı . Irak ordu güçleri , polis teşkilatına bağlı unsurlar , Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi ve aşiret güçleri ( Sünni ), 2014 ' ten beri IŞİD kontrolünde bulunan Felluce ' yi geri alma operasyonunda yer alıyor .
BAIRD ’ S OPAL SPIN STILL LEAVES FIVE DAY A WEEK COMMUTERS IN AUBURN WORSE OFF
The Baird Government ’ s decision to stall a fare hike for Opal users , leaves Auburn commuters in the dark on future fare hikes .
While the temporary respite from unfair increases for some public transport users is welcomed , the fact that the Government has postponed fare changes from the eve of the Federal election until September is purely a tactical move driven by Liberal-National strategists . Transport Minister Andrew Constance fronted the media and spun the concept of a “ fare freeze ”. However scratch the surface and regular commuters travelling from Auburn five or more days a week will still be left significantly out of pocket through changes to the eight trip cap . For example , from September this year five day a week commuters from Granville to Central will pay an extra to $ 250.64 and those travelling from Auburn to Central will pay
Fransa ’ da boşanma sürecinde kolaylık
$ 218.40 more a year ( see table ). Paying for nine trips per week instead of eight is an increase of 12.5 per cent in September 2016 for five day a week commuters travelling to and from Auburn . Worryingly , Minister Constance has refused to say what will happen in the second and third years or whether he will then implement the massive fare increases contained in IPART ’ s report to the government . Auburn commuters simply have no clue what will happen to their train fares next year or in 2018 .
Quotes attributable to Opposition Leader and Member for A- uburn Luke Foley “ There is no fare freeze for five day a week commuters travelling from Auburn – their fares go up 12.5 per cent in September . “ Auburn residents who are doing the right thing catching the train to and from work every day are still going to be slugged the hardest . “ Minister Constance is refusing to tell commuters what will happen to fares in 2017 and 2018 . Why is the government keeping their plans for the rest of the pricing period a secret ?”
Destination |
Origin Station |
Stations |
Current Weekly Cost |
New Weekly Cost |
Weekly Increase |
% increase |
Current Yearly Cost |
2016 Yearly Cost |
Annual Increase |
Auburn |
Central |
$ |
33.60 |
$ |
37.80 |
$ |
4.20 |
12.5 % |
$ 1,747.20 |
$ 1,965.60 |
$ 218.40 |
Lidcombe |
Central |
$ |
33.60 |
$ |
37.80 |
$ |
4.20 |
12.5 % |
$ 1,747.20 |
$ 1,965.60 |
$ 218.40 |
Guildford |
Central |
$ |
38.56 |
$ |
43.38 |
$ |
4.82 |
12.5 % |
$ 2,005.12 |
$ 2,255.76 |
$ 250.64 |
Granville |
Central |
$ |
38.56 |
$ |
43.38 |
$ |
4.82 |
12.5 % |
$ 2,005.12 |
$ 2,255.76 |
$ |
250.64 |
Regents Park |
Central |
$ |
33.60 |
$ |
37.80 |
$ |
4.20 |
12.5 % |
$ 1,747.20 |
$ 1,965.60 |
$ |
218.40 |
Berala |
Central |
$ |
33.60 |
$ |
37.80 |
$ |
4.20 |
12.5 % |
$ 1,747.20 |
$ 1,965.60 |
$ 218.40 |
Sydney Olympic Park |
Central |
$ |
33.60 |
$ |
37.80 |
$ |
4.20 |
12.5 % |
$ 1,747.20 |
$ 1,965.60 |
$ |
218.40 |
Parramatta |
Central |
$ |
38.56 |
$ |
43.38 |
$ |
4.82 |
12.5 % |
$ 2,005.12 |
$ 2,255.76 |
$ |
250.64 |
Fransa Meclisi ’ nde kabul edilen yasa tasarısının ilgili maddesine göre , anlaşmalı boşanmalar mahkemede değil artık noter huzurunda gerçekleştirilecek
Fransa Meclisi , anlaşmalı boşanmaların artık mahkemede değil , noter huzurunda gerçekleşmesine olanak sağlayan yasa tasarısının ilgili maddesini kabul etti . Adalet Bakanlığı , bu uygulamayla mahkemelerin yükünün önemli ölçüde hafifletilmesini hedefliyor . Fransa ’ da
mahkemeler her yıl yaklaşık 60 bin boşanma davasına bakıyor . Tasarının ilgili maddesine göre , tarafların avukatlarının hazırladığı boşanma sözleşmesine artık mahkemeler değil noterler onay verecek . Önceki iktidarlar döneminde de söz konusu uygulamaya geçilmek istenmiş
ancak aldıkları dava sayısının düşeceği endişesi taşıyan avukatların yoğun itirazı sonucu bu yönde bir tasarının meclise gelmesi engellenmişti . Yeni tasarıda , tarafların anlaşmalı bile olsa avukat tutmalarına zorunluluk getiriliyor . Avukatları aracılığıyla noter huzurunda anlaşmalı boşanmaya razı olan çiftler , 15 günlük itiraz süresinin ardından resmen boşanabilecek . Tasarının yasalaşması için senatonun da onayı gerekiyor . Fransa ’ da Kilise ve muhafazakar aile dernekleri yaptıkları açıklamalarda daha önce tasarıya karşı görüş bildirmişti .
VEFAT VE TEŞEKKÜR
Canımız , herşeyimiz NERMİN ERDOĞANLI
20 Mayıs Cuma günü Hakk ’ ın rahmetine kavuşmuştur . Acımız sonsuzdur . Mekanı cennet olsun . Cenaze törenine katılan ve başsağlığı dileğinde bulunan tüm dost ve yakınlarımıza teşekkür ederiz .
Eşi : Hüseyin Erdoğanlı Oğlu : Cemal Erdoğanlı Gelini : Filiz Erdoğanlı Torunları : Gökhan Erdoğanlı Timur ve Hülya Erdoğanlı