Milliyet Australia Turkish Newspaper 18 Kasım 2015 | Página 6
Australian Turkish News Milliyet
06 POLİTİKA
AUSTRALIA TURKISH NEWSPAPER
RASİHA ÖZDEMİR
İlişkilerdeki Kıskançlık Problemleri
Psychologist
K
ıskançlık, zaman zaman hepimizin
yaşadığı doğal bir duygu hali olmasına rağmen kontrol edilemediğinde insanı en çok yaralayan, ilişkilerde ciddi
hasarlara neden olabilen duygulardan biridir. Bu duygu genellikle kişinin hayatındaki
önemli birini kaybedeceği endişesiyle ortaya çıkar.
Genelde, özgüvenleri yara alan, yetersizlik duyguları yaşayabilen, kontrol etme
duygularıyla başa çıkmakta güçlük çeken
kişilerde daha sık ortaya çıkan kıskançlık; zaman zaman ilişkilerde birleştirici, motivasyonu arttırıcı bir rol de üstlenebilir. Bu
nedenle ilişkilerde yaşanılan her kıskançlığı hastalıklı bir durum olarak değerlendirmeyip, makul düzeyde yaşanılan kıskançlığa
anlayış gösterebilmek, ilişkinin doğal yapısını koruyucu bir rol üstlenir. Fakat kıskanma
eylemi kontrolden çıkıyorsa ve kıskanan kişiler partnerlerinin ya da hayatlarında önem
atfettikleri diğer insanların kişisel sınırlarını
zorluyorsa bu noktada kıskançlığın patolojik
olup olmadığının ayırt edilmesi gerekir.
Eğer kişi karşısındaki kişiden şüphelenmesini gerektirecek somut bir delil yokken
zihnini kemiren sorularla mücadele ediyorsa,
gerçeklerden dayanak almayan durumlarda
kontrolsüz bir kıskançlık yaşıyorsa, yani mantıksız bir takım takıntılı düşünceler ve tepkiler gösteriyorsa bu kişide patolojik kıskançlık
belirtilerinin varlığından söz edilebilir. Bu durumu yaşayan kişiler, kıskançlığı genellikle
kendi çabalarıyla engelleyemezler, yapmak
istemedikleri zaman dahi durduramazlar,
yapmadıklarında zihinlerinden atamazlar,
hatta ileri evrelerde şüpheleri, kurguları uykularını dahi kaçırabilir.
Patolojik kıskançlık yaşayan kişinin yaşadıklarını örneklendirecek olursak, bu kişiler
genellikle partnerinin kendisini aldattığına ya
da aldatacağına inanır, bunu engellemek için
önlemler alır ya da bu düşüncesini kanıtlayabilmek için sürekli bir takip sağlar. Örneğin,
partnerinin izni dışında telefonlarını, sosyalmedya hesaplarını, maillerini kontrol eder.
Aramalarını, faturalarını takip eder. Evden
yanında kendi olmadan dışarı çıkmasını, başkalarıyla iletişim kurmasını istemez. Aradığında çağrısına her koşulda yanıt vermesini
bekler. Yanıt veremediği durumlarda yoğun
şüphe nöbetleri geçirebilir. Giydiği kıyafetlere, gittiği yerlere, yaptığı harcamalara sürekli
bir müdahale halindedir. Bu ve benzeri durumlarda karşılaştığı en ufak bir farklılık dahi
aldatıldığına ya da kandırıldığına ikna olması için yeterlidir kişi için. Öne sürülen kanıtlar
ya da mantıklı açıklamalar kişinin bu algısını
değiştirmeye yetmez. Bu durum uzun vadede ilişkileri içinden çıkılamaz bir hale sürükler
ve yorar. Sürekli suçlanma ve sorgulanmaya
maruz kalan kişinin, kişisel sınırlarını tekrar
çizmek için gösterdiği çaba kendisini şiddete maruz bırakabilir. Kişiler ayrılma-boşanma
yaşadıktan sonra da takibe maruz kalabilir,
hatta bazen kişi başka bir ilişkiye başladığında dahi takip ve tehdit edilmeye devam edilebilir.
İlişkinizin patolojik seviyede yaşanan
kıskançlık sebebiyle yara aldığını düşünüyorsanız, partnerinizle kurduğunuz iletişim
biçiminde dikkatli olmanız nispeten yardımcı olabilir. Patalojik kıskançlığın somut olay
ve gerçeklerden beslenmediğini, daha çok
kişilerin hayali aldatılma ihtimallerinin gerçek kabul edilmesiyle kendini gösterdiğini
unutmayın. Bu sebeple ilişkilerinde benzer
deneyimleri yaşayan çiftlerin iletişimlerinde birbirlerine açık ve dürüst olmaları, imalı
ve dolaylı mesajlardan kaçınmaları, istek ve
beklentilerini olabildiğince açık ve net ifade
edebilmeleri çok önemlidir. Aksi durumlar,
kişilerin sorunlarını çözmek yerine, içinden
çıkılamaz bir hale dönüştürmelerine neden
olabilir. Kıskanma eylemini sık gerçekleştiren eşlere şaka amaçlı dahi