Milliyet Australia Turkish Newspaper 11 Şubat 2016 | Page 4
Australian Turkish News Milliyet
04 GÜNDEM
AUSTRALIA TURKISH NEWSPAPER
MEHMET BARLAS
Aynı kaderin insanları birbirine bu kadar düşman olmamalı
Sabah
A
ynı tarihin, coğrafyanın, geleneklerin ve en önemlisi aynı kaderin
ortakları olan insanların, kamplaşıp birbirlerinden nefret etmelerini anlamak
kolay değil... Siyasi görüş farkları yüzünden
yıllanmış arkadaşlıklarda yolların ayrıldığı bu
dönemde, ya şiire ya da mizaha sığınarak
belki bir nebze nefes alabilirsiniz.
Örneğin bu kamplaşmaların tam ortasında yaşayan ve hayatı cezaevlerinde ya da
gurbette geçen Nâzım Hikmet’in “İnsan değil ağaç olsam” şiirinin dizeleri belki size nefes aldırabilir...
Ağaç olmak
“İnsan değil de ağaç olsam/ Dallarımın
arasında rüzgârlar esse/ Yapraklarım, çiçeklerim, meyvelerim olsa/ Mevsimleri ya-
şasam/ Köklerimle toprağın derinliklerine
sarılsam/ Kuşlar konsa dallarıma, yuva bile yapsalar/ Böcekler, karıncalar yollansa
içime/ Çürütseler oralarımı/ Ballarım sakızlarım olsa/ Gövdeme bir insan yaslanıp uyusa/ Ben bunları hiç bilmesem/ Sadece ağaç
olsam.”
Şiir yerine mesela Ezop’un hikâyelerindeki
yaratıkların söylemlerinde teselli arayıp, insanların siyasi görüş farkları yüzünden birbirlerinden nefret etmelerindeki anlamsızlığı
vurgulamak da mümkündür. Böyle bir Ezop
öyküsünü daha önce de hatırlatmıştım...
Öbür solucan
Bahar gelince solucan toprağı delip başını çıkarmış. Gökleri aydınlatan sıcak güneşe, önünde uzanan yeşil kırlara bakmış. Bir
ara başını arkaya çevirince, hemen geride
bir başka solucanın da salınarak, bahar havasını soluduğunu görmüş... “Hava ne güzel
değil mi, sizinle arkadaş olabilir miyim” diyerek öbür solucana kur yapmış. Öbür solucan bu sözlere hiç cevap vermeyince bizim
solucan üstelemiş ve “Çok güzelsiniz, sizinle
bir ömrü beraber geçirmek isterd [x