MESNEVİ GÜNEŞİ | Page 57

“ Ben kafiye düşünürüm ; sevgilim bana der ki : Yüzümden başka hiçbir şey düşünme ! Ey benim kafiye düşünenim ! Rahatça otur , benim yanımda devlet kafiyesi sensin . Harf ne oluyor ki sen onu düşünesin ! Harf nedir ? Üzüm bağının çitten duvarı .! Harfi , sesi , sözü birbirine vurup parçalayayım da seninle bu üçü de olmaksızın konuşayım ! Âdem ’ den bile gizlediğim sırrı , ey cihanın esrarı olan sevgili , sana söyleyeyim . Halil ’ e bile söylemediğim sırrı , Cebrail ’ in bile bilmediği gamı , Mesih ’ in bile dem vurmadığı , hatta Allah ’ ın bile kıskanıp biz olmadıkça kimseye açmadığı sırrı sana açayım .”
( Mesnevi , I / 1727 )
Dünya kuruluşundan beri canlı varlıklar , hep devrandadır . Tekamülü tamamlamak için bütün dünya varlıklarından gönlü çekmek lazımdır . Kişi gönlünü tamamen Yaratıcı ’ ya bağlar , O ’ nun sevgisi , O ’ nun muhabbeti , O ’ nun bakışıyla hareket ederse yol alır . Eğer hem orayı , hem burayı , hem de Allah ’ ı severim , derse , bu kişi kemalata eremez . Tekamül edenler içinde en büyük örnek Hz . Muhammed ’ dir , sonra Hz . Mevlana ve diğer Evliyaullah gelir . Onlar da bizler gibi beşerdi ama gönüllerinde Allah ’ tan başka birşey
51