MESNEVİ GÜNEŞİ | Page 44

birimizden bu bağışlayıcı şefkat tecelli edince , ondan manevi gıdamızı almaya , onun gönlünden ‘ Deryayı Ahadiyet ’ e atılmaya çalışırız . Onun akıl ucu o ‘ Derya ’ dadır ; göz ucu da bizde . Biz onu ne kadar seversek , birgün aniden onun gönlüne gireriz . O alemi , kalem tarif edemez . Bu sevgi , menfaat sevgisi değil , Allah sevgisidir .
“ Âşıklar kuvvetli bir selin önüne düşmüşlerdir . Onlar , aşkın takdirine razı olmuşlardır . Değirmen taşı gibi durup dinlenmeden gece gündüz inleyip sızlanarak döner dururlar . Değirmen taşının dönüp durması , kimse bu ırmak duruyor demesin diye ırmak arayanlara bir şahit olmuştur . Arktaki suyu görmüyorsan gel de değirmen taşının dönüşünü gör der . Feleğin , o dönüp durmadan usandığı , bir karara bağlandığı yok . Sen de ey gönül , yıldız gibi ol , durup dinlenmeyi dileme .”
( Mesnevi , VI / 910 )
“ Gönül sarhoşluğu nerededir ? Görmezsin . Onu nergise benzeyen mahmur gözlerde ara . Allah ’ ın zatından da uzak olduğun için onu peygamberlerle mucizelerden bilebilirsin . Gizli olan mucize ve kerametler , temiz pirlerden gönüllere akseder . Onların gönüllerinde
38