MESNEVİ GÜNEŞİ | Page 192

Çünkü ‘ Kim , Allah ’ ın olursa Allah onun olur .’ Sana bazen sensin derim , bazen de benim derim . Ne dersem diyeyim , ben aydın ve parlak bir güneşim . Her nerede bir çırağlıktan parlasan orada bütün alemin müşkülleri hallolur . Güneşin bile gideremediği , aydınlatamadığı karanlık , bizim nefsimizden kuşluk çağı gibi aydınlanır . Adem evladına esmasını bizzat gösterdi . Adem ’ i , isimlerine mazhar etti ; diğer mevcudata esma , Adem ’ den açıldı . Nurunu , istersen Adem ’ den al , istersen ondan ... şarabı , dilersen küpten al , dilersen testiden ! Çünkü bu testi , küple adamakıllı birleşmiştir ; o iyi bahtlı testi , senin gibi zahiri zevklerle şad değil , hakiki neşeyle neşelenmiştir . Mustafa , ‘ Beni görene benim yüzümü gören kişiyi görene ne mutlu ’ dedi . Bir mumdan yanmış olan çırağı gören , yakinen o mumu görmüştür . Bu tarzda o mumdan yakılan çırağdan başka bir çırağ , ondan da diğer bir mum yakılsa ve ta yüzüncü muma kadar , hep o ilk mumun nuru intikal etse , sonuncu mumu görmek , hepsinin aslı olan ilk mumu görmektir ...”
( Mesnevi , I / 1935 )
Bakın İbrahim Halilullah diyor ki : “ Un ile toprağı bir görenler bendendir , bir görmeyip ayıranlar benden değildir .” Dünyadaki bütün varlıklar toprağın evlatlarıdır . Yediklerimiz , içtiklerimiz , giydiklerimiz , ziynetlerimiz , bütün eşyalarımız , hepsi toprağın evlatlarıdır . Hepsinin
186