MESNEVİ GÜNEŞİ | Page 177

konuşurlar . Küfürbazların da sohbeti sonbahar ile kışa benzer , cehennemi andırır .”
“ Allah ’ a göre güz , nefis ve hevadır . Akılla cansa baharın ve ebedîliğin ta kendisidir . Eğer senin gizli ve cüzi bir aklın varsa cihanda bir kâmil akıl sahibini ara ! Senin cüzi aklın , onun külli aklı yüzünden külli olur . Çünkü Akl-ı kül , nefse zincir gibidir . Binaenaleyh , pak nefesler bahar gibidir , yaprakların ve filizlerin hayatıdır .”
( Mesnevi , I / 2051 )
Bir gece Yunus Emre bir mana görüyor . Manasında sonsuz güzellikte öyle bir yere geliyor ki , dünya güzellikleri bu güzelliklerin yanında çok sönük kalıyor . Hayranlık içinde dönüp orada bulunanlara , “ Burası neresidir ?” diye soruyor . Ona , “ Burası cennet-i ala ’ dır ” diye cevap veriyorlar . Bunun üzerine Yunus hemen , “ Peki o zaman buranın sahibi nerededir ?” diye soruyor . O zaman Yunus ’ a diyorlar ki : “ Sen daha ölmedin , ey Yunus ! Sevgilinin yüzünü göremezsin .” İşte Yunus bu cevabı duyar duymaz feryad ediyor : “ Beni buradan çıkarın . Yedi denizi cehennem haline getirin , beni oraya koyun . Buraya aldığınız zaman beni Sevgiliyle alın ...” Yani aşığa cennetler verseler , saraylar , köşkler verseler , orada onun
171