MESNEVİ GÜNEŞİ | Page 168

“ Vehim ; vasıflardan , hadlerden doğar . Hakk ise doğmamıştır , doğurmaz . Kendi tasvir ettiği şeye , kendi vehmine aşık olan kişi , nereden nimet ve ihsan sahibi Allah aşıklarından olacak ? O vehme aşık olan , doğrucuysa mecazi sevgisi , kendisini nihayet hakikate çeker , götürür . Bu sözü iyice anlatmak , açmak lazım ; fakat eski düşüncelilerden , onların köhne anlayışlarından korkuyorum . Kısa görüşlü köhne anlayışlar , fikre yüz türlü kötü hayaller getirirler . Herkesin doğru işitmeye kudreti yoktur . Her kuşcağız , bir inciri bütün olarak yutamaz . Hele ölmüş , çürümüş , hayallere dalmış kör bir kuş olursa ... Bu hamamlardaki resimler camekanın dışından bakılırsa elbiseler gibidir ; cansız , hareketsiz durup durmaktadırlar . Sen , ancak dışardan elbiseleri görürsün . Elbiseni çıkar , soyun da bir içeriye gir arkadaş !..”
( Mesnevi , I / 2758 )
Şöyle bir misal verelim : Bir gün , Mısır hükümdarına , Musul hükümdarının cariyesini methederler ve resmini gösterip derler ki , “ Bu kız ayın ondördü gibi ve resimde böyle güzel görünüyor , kendisini görseniz bu resimden bin kat daha güzeldir .” Mısır hükümdarı , kızın resmini görür görmez , seçkin
162