MESNEVİ GÜNEŞİ | Page 118

kurtarmaya çalıştılar , insanları hep güzelliklere çekmeye çalıştılar , yol gösterdiler .
“ Allah huzurunda , gözyaşları dökerek ayakta durmak , kıyamet gününde kabirden kalkıp mahşer yerinde dikilmeye benzer . Hakk , “ Sana bunca zamandır mühlet verdim , bana ne getirdin ? Ömrünü neyle bitirdin , verdiğim gıdayı , ihsan ettiğim kuvveti ne uğruna mahvettin , gözünün nurunu nerelerde tükettin , beş duygunu nerelerde yıprattın ? Gözünü , kulağını , aklını , arşa ait bütün cevherlerini harcadın ... ferş âleminden bunlara karşılık ne satın aldın ? Sana kazma ve bel gibi el ve ayak verdim . Onları sana bizzat ben bağışlamıştım , ne yaptın onları ?” der .”
( Mesnevi , III / 2148 )
Bakın Cenab-ı Mevlana ’ nın yatağına uzanıp da bütün gece uyku uyuduğuna dair hiçbir eserde bir belge yoktur . Çünkü Mevlana hep diz üstünde otururdu ve devamlı tefekkür halindeydi , her an Rabbine niyazda dururdu . Şems-i Tebriz Hazretlerine baktığımızda , o da bir tuğlayı kendine yastık yapmış onun üstünde başını dinlendirirdi . Yani hep nefslerine ıstırap vermişlerdir , hiç rahatlarına düşkün olmamışlardır . Hatta Cenab-ı
112