Kastamonu ve Türk kadınının Milli Mücadele’de anıtsallaşmasının, cephe gerisinde ve cephede
omuz omuza hizmet verişinin en önemli örneklerinden biri de Halime Çavuş’tur.
Savaş dönemimde ailesinin tüm ısrarlarına karşı cepheye giden Halime Çavuş, o dönemde
yadırganmamak için saçlarını kazıtmış erkek gibi tıraş olmuş ve erkek gibi giyinmiştir.
İnebolu’dan aldığı birçok cephaneyi cephelere ulaştıran Halime Çavuş, düşman kurşunuyla
yaralanmış, buna karşın cephe ve cephe ardı görevlerini sürdürmüştür.
Halime Çavuş, Milli Mücadele sonrasında da hiç evlenmemiş, her gün tıraş olmuştur. Saçlarını
kazıtmış, bir erkek gibi davranmaya devam etmiştir. Halime Çavuş 1975 yılında hayata
gözlerini yummuştur.
Bir düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı. Bir keresinde İnebolu’dan cepheye
cephane taşırken Mustafa Kemal Paşa’ya rastladı. Ancak rastladığı kişinin O olduğunu
bilmiyordu. Mustafa Kemal Paşa “Sen üşüyor musun böyle?” diye sordu. “Bey, 100 bin kişi