mı olmayacak mı , egzoz gazını tahliye edip ortama taze hava vermeniz gerekebiliyor . İnsanları rahatsız etmeyecek şekilde konfora dayalı soğutma yapmanız gerekiyor .
Enerji ve su tasarrufuna yönelik çalışmaların gündemde olduğunu görüyoruz , enerji ve su tasarrufu sağlayabilmek adına binaların tasarımında ve inşasında hangi hususlara dikkat edilmelidir ?
Geçen yılın Temmuz ayında yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi ve 2000 m ²’ yi geçen tüm binalarda yağmur suyunun toplanıp değerlendirilmesi öngörülüyor . 30.000 m ²’ nin üzerindeki binalarda ise gri suyun değerlendirilip bahçe sulamada kullanılması gerekiyor . Bu su otoparklarda dahi kullanılabilmektedir .
Projelerde şunlara dikkat ediyoruz : Projenin fonksiyonel ve işlevsel olması ; Konforlu şartlara sahip olması ; Montaj , onarım , bakım kolaylığının bulunması ; Güvenilir olması ; İleri teknolojiye uygun ve yatırım için düşük maliyetli olması ; Su ve enerji tasarrufu ile çevreye hassasiyetli olması ; Gelişmiş teknoloji ile sağlam ve uzun ömürlü olması ; Genişlemeye elverişli ve kolay kullanılabilir olması ; Satış sonrası montaj için servis desteğinin olması ; Son olarak da sürdürülebilir unsura sahip bir mekanik tesisat projesi olmalıdır .
Bildiğiniz üzere ülkemiz deprem kuşağında yer almaktadır , bu bakımda kentsel dönüşüm hakkında düşünceleriniz nelerdir ?
Kentsel dönüşüm , şehrin bir bölümünün veya ciddi anlamda büyük bir kısmının proje kapsamında sistematik bir şekilde mevcut yapı stoklarının olası depremlere karşı zeminin ve üzerindeki yapının risk değerlerinin belirlenmesi , olası depremde yıkılması ve yıkılırken çevredeki diğer yapılara zarar vermesi olasılıklarının da içine katılarak , riskli zemin ve riskli yapıların kullanım dışına çıkarılarak yerine zeminin yapısına uygun temelli yapıların yapılması ve bu sayede olası depremlerde yaşanabilecek can ve mal kaybının en aza indirmek için yapılan kamusal çalışmalardan biridir . Kentsel dönüşümü yapmamızın nedeni , deprem ülkesi olarak depremde yapılarda oluşabilecek hasarları ve can kayıplarını azaltmak içindir . Deprem bilincimiz son birkaç yılda bizlerde oluşmaya başladı . Bizim ülkemiz gibi dünya üzerinde deprem kuşağında olan birçok ülke var . Örneğin Japonya . Japonya ’ da oluşan depremler 7-8 hatta 9 büyüklüğünde oluyor , ancak oluşan kayıplar neredeyse yok denecek kadar . Bunun altında tek neden , yapılarının tasarımlarının deprem tasarım kurallarına uygun olarak yapılmasıdır .
Ülkemizde bir dönem maalesef donatıdan , çimentodan çalmanın marifet olarak kabul gördüğü , uzmanları tarafından hazırlanmış projelerin , uzmanı olmayan kişiler tarafından uygulanması sonucu depremde hasar alması muhtemel birçok yapı stoğumuz oluştu . Hemen hemen herkes yıkılan binalar sayesinde betonda kullanılan kumun kalitesini , karışma oranlarını öğrendi . Beton içerisinde istiridye kabukları gördüğü zaman yapısının tehlikeli olduğunun farkına vardı . Bu arada küçük bir not verelim . Deniz kumu eğer iyi yıkanır , sil ve milinden ayrılabilirse , deniz suyunun aitik özelliği tamamen giderilebilirse sıkıntısı olmayan bir beton birleşenidir .
Yapıların depremde etkilenmesinin en büyük sebeplerinden biri de korozyondur . Beton taşıyıcı sistem içerisindeki donatıların ( inşaat demiri ) su ile temas etmesi sonucunda paslanmaya başlar , bu da zamanla donatı üzerinde korozyon oluşturur ve kesitlerinde azalmalara neden olur . Donatı kesitinde azalma kolon-kiriş-döşeme-perde-temel vb . taşıyıcı elemanların kapasitelerini azaltacaktır .
Az önce saydığım bazı etkenler , son kullanıcı tarafından yapılması mümkün olmayan zararlardır .
Ancak Gölcük depremi sonucunda Avcılar ’ da yıkılan binaların birçoğunun zemin katında araç galerisi olduğu ve araba sığmıyor diye kolon kesildiği veya kesitinin küçültüldüğü tespit edilmiştir . Yapının kolonunu kesmek demek , yapının ayaklarından birini kesmek demektir . Şöyle tarif etmek gerekirse , 4 ayaklı bir masa düşünün , masanın bir ayağını keserseniz o masa geçici olarak ayakta durur ancak ne zaman üzerine bir şey koyarsanız devrilir . Binalarda da aynı şekilde , kolonu keserseniz bina hemen yıkılmaz ancak ilk depremde ciddi anlamda hasar alır . Peki masa 3 ayaklı olarak yapılamaz mı ? Masayı tek ayaklı bile yapabilirsiniz ancak sonradan değil 😊 Günümüz ihtiyaçlarına göre mevcut yapıları yenilemek gerekir .
Sektörümüzde geleceğe ışık tutacak yeni teknolojiler hakkında neler söylemek istersiniz , gelecek ne getirecek ?
Malzeme ve Yapı Bilgi Modellemesi ( BIM ) tarafında eksik olduğumuzu düşünüyorum . Yerel markalarımızda bu konuya dikkat edilmediğini görüyorum . Biz , yüklenicinin veya bina sahibinin neye ihtiyacı var dediğimizde , ona göre ürünler tercih edip ona göre yerleşimler yaparız . Bu hem bütçeden hem de zamandan tasarruf sağlanmasına neden olur ve projelerin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar . BIM ’ de koordinasyon yapmadan proje çıkartamıyorsunuz . Uygulamanın da hızlı olmasını sağladığından işçilik maliyetlerini azaltır . ABD ’ deki ve Avrupa ’ daki tüm projelerde bunlar zaten isteniyor .
Referans projelerinize örnek verebilir misiniz ?
Referans projelerimize şunları örnek verebilirim : Bashir Dawood Masjid & Mariyam Dawood Park in Karachi . Tem 34 Ekspres . Tem 34 İkitelli . Akan İplik . Kranda Plastik . Neva İkitelli . Metkap Hadımköy .
Midwood . Tripoli Mitiga Maternity Hospital . Tajora Hospital . Mistrata Cardiac Center . Centre Hospitalier Universitaire Ouagadougou Complex-Burkina Faso . www . mechanic . com . tr