Ma première publication PersPective39-Yuksek | Page 42

D

Dosya

SAVUNDUĞUMUZ SATIH DÜNYA

Dünya ’ yı kurtarmak için 12 yılımızın olduğu o günleri hatırlıyor musunuz ? Artık öyle değil . Şu an içinde bulunduğumuz 18 ay oldukça kritik .
40
Elif Şimşir esimsir @ gsuik . co

d ünya ’ nın gün geçtikçe daha çok ısındığı hepimizin bildiği bir gerçek . Bu ısınma doğal olarak ya da insan etkisiyle , ki çoğunluğu insan etkisiyle , gerçekleşiyor . Özellikle Sanayi Devriminden sonra aralıksız olarak sıcaklıklar yükselmekte . NASA ’ nın verilerine göre dünyanın ortalama sıcaklığı 1880 ’ den bu yana 0,8 derece yükseldi . Bu yükselişin üçte ikisi ise 1975 ’ den sonra gerçekleşti .

Peki bu 1 derecelik değişim bile neden bu kadar önemli ? Küresel sıcaklık kaydı , Dünya ’ nın tüm yüzeyinin ortalamasını temsil eder . Günlük sıcaklık ise döngüsel olaylara bağlıdır ve rüzgâr ya da yağış düzenleriyle dalgalanabilir . Ama küresel ısı ana olarak Dünya ’ nın Güneş ’ ten ne kadar enerji alıp ne kadarını uzaya yansıttığına bağlıdır , ki bu dereceler çok küçük miktarlarda değişir . 1 derece bile çok büyük bir fark yaratabilir çünkü geçmişte Dünya ’ yı Küçük Buzul Çağı ’ na sokmak için 1-2 derecelik bir düşüş yeterliydi . 20.000 yıl önce ise , Kuzey Amerika ’ nın büyük bir kısmının buz kütlesinin altına gömülmesi için 5 derecelik bir düşüş yeterliydi .
1 derece bile çok büyük bir fark yaratabilir çünkü geçmişte Dünya ’ yı Küçük Buzul Çağı ’ na sokmak için 1-2 derecelik bir düşüş yeterliydi .
Dünya oluştuğu günden beri ikliminde birçok değişiklik oldu . Bu bir süre sonra Dünya ’ nın geçirdiği normal bir sürece de dönüşebilirdi eğer insan etkisi devreye girmeseydi . O noktadan sonra değişimler olumsuz yönde gerçekleşmeye başladı . Mesela 1200 ’ lerde iklim değişiklikleri yine gözükmektedir ; sel ve kuraklık gibi birçok doğal afet yaşanmıştır . 1400 ’ lü yıllarda ise 300 yıl süren küçük buzul çap söz konusuydu .
Son dönemde eminim hepimiz “ en sıcak yaz ”, “ en kurak yaz ”, “ taşkınlar ”, “ seller ” gibi terimleri haberlerde ya da in- ter- nette görmüşüzdür . 2019 yazında da hepimiz Avrupa ’ daki inanılmaz sıcaklıklarla ilgili haberlere şahit olduk . Londra bölgesinde 40 ’ ı bulan ve İngiltere ’ nin diğer bölgelerinde ise 30 ’ u aşan sıcaklıklar … Hatta Belçika ’ da 39 , Almanya ’ da 40.5 , Fransa ’ da 40.4 dereceler ile rekor sıcaklıklar yaklaşan tehlikeyle ilgili hepimize önemli mesajlar verdi . Bu aşırı sıcaklardan önce siz de belki haberlerde belki de internette “ Dünyamızı kurtarmak için 12 yılımız var ” cümlesini görmüşsünüzdür . Maalesef ki , yeni gelişmelerden de çıkarabileceğimiz üzere , bu süre oldukça kısaldı . Önümüzdeki 18 ayın dünyamız için kritik olduğunu söylemek mümkün . Dünya ’ nın en iyi klimatologlarından Hans Joachim Schellnhuber bu durumu şöyle açıklıyor : “ Birkaç yıl içerisinde dünyamızı tamamen iyileştiremeyiz ama bu umursamazlıkla 2020 yılına kadar devam edersek dünyamıza geri döndürülemez zararlar verebiliriz .” Ülkeler genellikle 5 ve 10 yıl boyunca planlarını belirlediklerindir , 2030 yılına kadar % 45 karbon kesim hedefi karşılanacak , planların gerçekten 2020 sonuna kadar masada olması gerekiyor . Yani gerçekleşecek olan bir sonraki iklim konferansında gerçekten uygulanacak çözümler bulunmalı . Bu süreçte en büyük pay hükümetlere düşüyor .
Her devlet kendi sınırları içerisindeki nehirler , sulak alanlar , okyanuslar , ormanlar ve mangrovlar gibi büyük miktarda karbonu emerek ısınmayı yavaşlatan önemli ekosistemleri korumalı . Küçük tarım üreticileri de desteklenmeli çünkü et endüstrisi yayılan sera gazlarının % 15 ile % 18 inin sorumlusu . Örneğin ; İzmir , Kadifekale ’ de üretici pazarı açıldı . Yerel üreticinin tüketiciyle direkt olarak buluştuğu bu pazarlar hem ekolojik tarıma hem de üretim ekonomisi-