Ma première publication PersPective39-Yuksek | Page 25

MICHELANGELO ’ NUN DAVUT ’ U

Sektör

S

‘’ Daha önce hiç böylesine akıcı bir poz ya da buna eşit zerafet görmedim ’’ demiş Vasari , Rönesans ’ ın dâhilerinden Michelangelo ’ nun taşa adeta ruh giydirerek yarattığı Davut heykeli için . O ruh ortaya çıkana kadarki yaşananları ise yalnızca Michelangelo ve Davut biliyormuş .
Şira Dam sdam @ gsuik . co

6Mart

1475 ’ te dünyaya gelen Michelangelo , kaderi hemen belirlenmişçesine sanatın kalbinin attığı
Floransa ’ ya taşındığında yalnızca bir aylıktı . Altı yaşında annesini kaybetti . Babası ve kardeşleriyle sonrasında da pek kolay olmayacak yaşamını sürdürmeye başladı .
İlk eserini yedi yaşında veren küçük
Michelangelo ’ nun babasına göre sanat , bu aileyi küçük düşürüyordu ve oğlunun böyle bir yol çizecek olması onu hep rahatsız edecekti . Üstüne üstlük
Michelangelo ’ nun gönlünde yatan , sanatların
en kirli hali olarak kabul edilen heykel sanatıydı . Küçükken bile sürekli taş ocaklarına giden Michelangelo , çoğu zaman eve geldiğinde babasından ve amcalarından dayak yerdi .
“ 1488 . Nisanın birinci günü , ben Lodovico di Leonardo Buonarroti , oğlum
Michelangelo ’ yu Domenico ’ nun yanına gelecek üç yıllığına çırak olarak verdiğimi kayda geçiyorum .” sözleriyle oğlunu gönülsüzce bir üstadın yanına vermişti babası .
Domenico Ghirlandaio ’ nun yanında resim eğitimine başlayan küçük Michelangelo , üstatların eserlerini başta her sanatçının yapmak zorunda olduğu gibi taklit ediyordu . Hocaları ve diğer öğrencilerle beraber her gün farklı bir kilisede Kutsal
Kitap ’ tan sahneler işliyor , birebir kopyasını çiziyorlardı . Michelangelo ’ nun daha o yaşta ürettikleri zanaat olmaktan çıkmış sanat eseri haline gelmişti . Öyle ki sanatçı pek kibirliydi ve bu kibir , burnunun bir sınıf arkadaşı tarafından bir kavgada kırılmasına neden olacak olsa da çok haksız sayılmazdı . Yaptığı kopya resimlerle bile diğerleri arasından sıyrılıyor
23
, hocalarını sürekli bir öncekinden
daha fazla şaşırtıyordu . Eleştiri kabul
etmezdi ve çevresine sürekli sataşırdı .
Kendini ve sanatını daima üstün görürdü
. Yaşı biraz daha ilerlediğinde Leonardo
Da Vinci ’ ye bile kafa tutacak ve onunla
sürekli atışacaktı . Fakat Michelangelo
resme hala bir türlü ısınamamıştı . Tam
yirmi sene sonra başlayacağı ve sanat tarihinin
en önemli dönüm noktalarından
olan Sistine Şapeli ’ nin tavan fresklerini
yaparken bile oldukça gönülsüz olacaktı
. Taş ocaklarında kirlenmek Tanrı ’ nın
Adem ’ e uzanan elini resmetmekten daha
büyüleyiciydi ona göre .
Rönesans dendiğinde anılması gereken en önemli figürlerden olan Lorenzo di Medici , Michelangelo Buonarroti ’ nin sanat kabiliyetine hayran olduğunda sa-
Michelangelo ’ nun kiliseye ayak basıp devasa mermer bloğu gördüğü an , sanat tarihi için çok kutsal bir andı .