Ma première publication PersPective39-Yuksek | Page 60

f fenêtre

CAM CAMA CAN CANA

Eğer bir gün tekrar dönersem beni tanır mısın ? Tanırım tabii . Hem sen dönersen ıslık çalarsın .
Elif Özdemir eozdemir @ gsuik . co

B

56 u yazıyı yazmadan önce uzunca bir süre düşündüm . Anlamlı ve inandığım bir şeyler üzerine olmalıydı . Birkaç filmden sonra neden bu filmi seçtiğimi onu izledikten sonra anlayacaksınız . İlk olarak filmin omurgasını sunmak istiyorum . 1992 yapımı Orhan Oğuz yönetmenliğinde , senaryosu Cemal Şan ve Nuray Oğuz tarafından yazılmış bir film . Başrollerinde Fikret Kuşkan ve Mevlüt Demiryay var . Onlara Menderes Samancılar ve Derya Alabora eşlik ediyorlar .
“ İnsan neden yaşar ?” sorusuna herkesin farklı cevapları vardır . Bu film , bu eskimiş soruya verilen en net cevap . 1992 ’ de çekilmiş cesur hikayesiyle İstanbul ’ un 90 ’ lar gerçeğini yüzümüze vuran unutulmaz filmlerinden biri Dönersen Islık Çal .
Doğuştan gelen kaderleriyle iki bedende hapsolmuş insanların hikayesi bu . Bir cüce ve bir travesti . Filmde ikisinin de adı yok , tıpkı toplumun onları adlandırmaması gibi . Cücemiz geceleri bir barda çalışıyor , travesti ise yine erkeklerden kaçıyor İstiklal ’ in karanlık sokaklarında .
Sen hiç bu şehirden kovuldun mu ?
Bir gece travesti saldırıya uğradığı sırada uzaktan bir düdük sesi duyuluyor . İki karakterin de hikayesini değiştiren dönüm noktası burası . O dönemlerde travestiler gece yoldan toplanır , ceza olarak saçları kesilir ve bazen çıplak da bırakılarak ıssız yerlere atılırlardı . Devlet eliyle yapılan bir yıldırma politikası diyebiliriz . Hani kanunsuz olan ama herkesin uygulandığından emin olduğu türden işler . Bizim kahramanımızın katlandığı gibi birçok kişinin katlandığı eziyetler .
Sokakta dövülmüş halde bulduğu travestiyi , cücemiz evine götürür ve ona yemekler hazırlar . Benim tekrar tekrar izlediğim sahne budur . Tezgaha yetişmek için kullandığı taburenin üzerine çıkıp evdeki işlerini yapma şeklini izlemek bana çok keyif verir . Mutfağında o küçük elleriyle ve bedeniyle çalışması terapi gibidir izleyenler için . Hayatını düzenleyişiyle saygıyı koparır bizden .
Devam edelim sahnenin akışına . Cüce o konuşana kadar kadının travesti olduğunu anlamaz . Aslında bu onun ne kadar naif bir hayat yaşadığının göstergesidir . Ve işte filmi değiştiren ikinci önemli ses .
-Sen şeysin .
+ İ ... desene . Yine yardım eder miydin bana ?
-Çok çirkinsin .
+ Hiç aynaya bakmıyorsun galiba .
Ne kadar ötekilerden olsa da artık cüce de toplumun tarafına geçer . İlk hesaplaşma ve sonunda ikisinin de kaybedişi . Aslında iki tane “ öteki ” nin savaşı .
Zaman geçtikçe dostlukları pekişir ve rakı kadehleri-