KÜRESEL HUKUK DERGİSİ
saygı duymayı ihmal etmemeliyiz.
soyutlanmış olur.
Bireylerin birbirlerinin alanına müdahaleyi
en aza indirmesi, bireysel vakit geçirmesi
ile doğru orantılı sayılabilir. Bu sebeple
hobilerimize vakit ayırarak kendimize
kaliteli zaman dilimleri oluşturabiliriz.
ÇEVREMİZ İLE İLETİŞİMİMİZİ
KESMEMELİYİZ
İçe bakış ve bağ kurma dönemi olarak
nitelendirebileceğimiz bu günleri aslında
ailemizle birlikte değerlendirebileceğimiz
zamanlar için bir avantaj olarak görebiliriz.
Odak noktamızı, geçiştirdiğimiz konulara
yönlendirmek,
yoğunluktan
dolayı
ilgisiz bıraktığımız konularla ilgilenmek,
zihnimizi
meşgul
eden
sorulardan
uzaklaşmamıza ve konumumuzun bizi
bunaltmamasına destek verecektir. Bunu
yaparken sosyalleşmekten de kendimizi
alıkoymamalı, çevremiz ile iletişimimizi
kesmemeliyiz. Bu sürecin en yorucu kısmı
sevdiklerimizden, arkadaş çevremizden,
okul yahut iş çevremizden ayrı kalmak
olduğu için kendimizi yalnız hissedebiliriz.
Bunu telafi edebilmek için çevremizle
online platformları kullanarak da olsa
iletişime geçmek, evde kalma süremizi
olumlayacaktır. Bunu bir psikolojik arınma
süreci olarak değerlendirmek; doğru
sorularla doğru cevaplara ulaşabilmemizi
sağlayacaktır. Evde kalmaktan muzdarip
olan gençler özellikle bu sürecin can sıkıcı ve
bunaltıcı safhalarına maruz kalacaklardır.
Ancak sosyal izolasyonu korumanın aslında
kendi aileleri başta olmak üzere tüm çevre
halkın sağlığını korumak olduğu bilincinde
olmalı ve mümkün mertebe her aileden
bir kişi ihtiyaç halinde dışarı çıkmalıdır.
Bu kişi her 15 gün süre ile değiştirilip hem
14 gün kuralına uyulmuş olunur, hem de
aile bireyleri bir nebze olsun durumdan
KAYGI VE STRES YÖNETİMİMİZİ
DOĞRU SEVİYEDE TUTMALIYIZ
Hepimizin endişeli olduğu bu süreçte;
yeteri kadar bilgi edinmek kaygı
seviyemizi minimumda tutabilmemizi
sağlayacaktır. Sosyal medyada yayılan
ya da televizyonlarda haber niteliğinde
verilen her söylemi değil sadece bilgi
verici, önlem alıcı yahut eylem planına
dönüştürülmüş
yayınları
almalıyız.
Kaygı ve stres yönetimimizi sağlıklı
seviyelerde tutmamızı sağlayacak olan bu
hareket, kendimiz ve ailemiz için sosyal
izolasyonu korumada da etkili olacaktır.
Aile bireylerimizle iletişimimizi daha
sıkı tutmak, her gün dışarıda virüs var
uyarısı yapmak yerine nasıl davranmaları
ve ne yapmaları konusunda onları
bilgilendirmek, kaygı ve endişemizi onlara
yansıtmamak, haber kaynaklarını sürekli
açık bırakmamak, evde vakit geçirmeyi
eğlenceli hale getirmek onların da bu süreci
sağlıklı atlatabilmelerini sağlayacaktır.
ÇOCUKLAR, DÜNYANIN GÜVENLİ
OLDUĞUNA İNANMALI
Hayatımızda kendimize soluk alma alanları
açarak, kitaplarla, müzikle, sanatın
çeşitli alanlarıyla ilgilenerek psikolojik
sağlamlığımızı ve salgın düşüncesine karşı
direncimizi arttırabiliriz. En önemlisi;
çocuklar, dünyanın güvenli olduğuna
inanma ihtiyacındadırlar. Bu ihtiyacı
onlara verebilmenin yolu ise, yetişkinlerin
tutum ve davranışlarıyla doğru orantılıdır.
Bu bağlamda yetişkinlerin duygu ve
düşüncelerini kontrol altında tutmaları ve
sakin kalmaları önemli rol oynayacaktır.
n
15
Dosya - Muhammed Deniz