Küresel Hukuk Dergisi Covid19 Özel | Page 13

KÜRESEL HUKUK DERGİSİ POST TRAVMATİK STRES BOZUKLUĞU artan şekilde gözlenmekte, kişinin hayatını birçok alanda engelleyecek kadar güçlü etkiye sahip olur. Post travmatik stres bozukluğu belirtileri olaydan sonraki üç ay içinde gözlenmeye başlanır. Ancak bazı vakalarda olayın yıllar sonrasına kadar belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtilerin yoğunluğu ve şiddeti değişiklik gösterir. Bu konuda önemle üzerinde durulması gereken nokta, travmayı kişinin tek başına tolore etmesinin zorluğudur. Zaman kaybedilmeden profesyonel bir yardım alınması, psikiyatri kliniklerine başvurması önerilir. Koronavirüs sonrası medyanın yaklaşımı iki yönde değerlendirirsek toplumu bilgilendirici, salgına karşı koruyucu ve önleyici yayınlar ile halk içinde panik, endişeye yol açan veya doğruluğu kanıtlanmamış haberlerle duyarsızlığa neden olan yayınlar şeklinde sıralayabiliriz. Aile Danışmanı ve Sosyal Hizmet Uzmanı Fatih Kılıçarslan, Koronavirüs salgınının, insanların yönetim sistemini değiştireceği gibi yaşam düzeninde de derin değişiklere neden olacağını belirtiyor. Koronavirüs´ün yaşamamızda kaygı, endişe, korkuya neden olan bir kriz olarak okunması gerektiğini söyleyen Kılıçarslan şu ifadeleri dile getirdi: “Yaşamın düzenini bozan hatta alt üst oluşlara yol açan beraberinde yoğun anksiyeteye neden olan bir virüs insanların yaşamında etkisi uzun yıllar sürecek travmaların kaynağını da oluşturuyor. Deprem örneği, insan yaşamında derin travmalara yol açar. Deprem gibi koronavirüsün de kişileri korkuttuğu, dehşet içinde bıraktığı, çaresizlik duyguları yarattığı gözlemleniyor. Bu ve benzeri şikayetlerin uzun sürmesi ruh sağlığı sorunlarına neden olabilir. Afet veya olağan üstü olaylarda genellikle “Post Travmatik Stres Bozukluğu” görülür. Kaygı ve endişe bozukluğu, kişinin ciddi fiziksel bir zararının oluşması durumunda, çok sevilen birinin kaybı ile karşılaştığında ya da böylesi bir olaya tanık olduktan sonra meydana gelen ciddi bir rahatsızlıktır. Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma diyoruz. Travmatik bir olay tecrübe eden kişilerin birçoğunda, şok, öfke, gerginlik, korku ve hatta suçluluk tepki olarak ortaya çıkabilir. Bu tepkiler olağandır ve birçok kişiye göre zamanla kaybolur. TEDBİRLER BİLİM İNSANLARININ GÖSTERDİĞİ DOĞRULTUDA ALINMALI Koronavirüs haberlerini önlememiz mümkün olmadığı için vatandaşların bu haberler karşısında sakin, soğukkanlılığını koruyarak gerekli tedbirleri bilim insanların ve kurumların gösterdiği doğrultuda almalarını tavsiye ederim. Böylece salgınla daha bilgili ve bilinçli baş edebilme imkanı oluşturabiliriz. Koronavirüs ile zihinsel mücadelede korku, panik, endişenin başta ruh sağlığımız olmak üzere bağışıklık sistemimize zarar vereceğinin bilincinde olmalıyız. Mücadelede sakin, soğukkanlı, kendimizi iyi hissederek koruyucu önlemleri alarak başarılı olabiliriz. Vatandaşlarımızın uzmanların ve kurumların resmi açıklamalarına dikkat kesilmeleri ve üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeleri salgınla mücadelede en önemli unsur olacaktır. “ BELİRTİLER YILLAR SONRA BİLE ORTAYA ÇIKABİLİR Post travmatik stres bozukluğu olan bir kişide ise bu tepkiler devamlı ve hatta 13