Kültür Kültür | Page 9

anlattıklarını duyunca ağzım açık kaldı, aynen iletiyorum. İbrahim hoca okula gelince bir görevliye rastlamış. Derdini tasasını sorarken, annesinin belinde bir ağrı olduğunu öğrenmiş. Sonra konu kapanıp gitmiş. Aylar sonra İbrahim hoca tekrar okula gelince, aynı görevliye sormuş “Nasıl annenin beli?” diye ve görevli ne diyeceğini bilememiş tabi ki. Dr.İbrahim Arıkan’ın hikayesini Türkiye’nin vatanımızın ve Atatürk’ün hikayesine çok benzetiyorum. Osmanlı ’ya “Hasta Adam” derlermiş. 1.Dünya savaşından sonra vatanın hali fenaymış. Şehirler harap, insanlar aç, eğitim düzeyi düşük, sanayi yok, bağımlı sömürülmüş bir devlet. .Umutsuzdu durum anlaşılan. İbrahim Arıkan da işte okul olmayan Salur köyünde doğmuş. Kekemeymiş. Bu çocuk daha sonra öğretmen olmuş. Bizim Salur köyünden doğma, kekeme çocuğumuz büyümüş koca bir okulun sahibi ,kurucusu olmuş. Binlerce çocuğa kucak açmış. Siz o beş yaşındayken 1945’te o köye gitseniz, köyde İbrahim diye bir çocuğu sorsanız tüm bunları başarabileceğine inanır mıydınız? Ben inanmazdım. Nasıl bizim devletimizin gelişip, olgunlaşıp bir cumhuriyet olmasının kahramanı Atatürk ise İbrahim Arıkan’ ın bu günlere gelmesinin kahramanı da öğretmeni İsmet Devecioğlu’dur. “Dr.İbrahim Arıkan’ın hikayesini Türkiye’nin vatanımızın ve Atatürk’ün hikayesine çok benzetiyorum.”